Dünya Sağlık Örgütü'nün şu tespiti insanı dehşete düşürüyor: "Dünyada her 4 saniyede bir insan açlıktan hayatını kaybediyor."
Oysa küreselleşen dünyada teknoloji gelişiyor, insan yaşamı kolaylaşıyor ama ne yazık ki aynı dünyanın üçte biri açlıktan kırılıyor.
Tablo gerçekten dehşet verici... Ne dünyayı kurtarmaya kalkan ideolojiler, ne evrensel insan haklarının gelişmesi, ne demokrasi, insanlığın bu ortak ayıbını çözmeye yetmedi.
Dahası silahlanma, iç çatışmalar ve savaşın önümüze koyduğu fotoğraf gerçekten hiç de iç açıcı değil. Dünyanın büyük çoğunluğu savaş, açlık ve yoksullukla boğuşurken, öteki yanı inanılmaz bir israf içinde...
Son Davos toplantısında da dünyanın 'bu son hali' gündemdeydi.
Ve bir grup insan şöyle haykırıyordu: "Farklı bir dünya mümkün!" Gerçekten 'farklı bir dünya mümkün' mü? Bu çığlık, bu 'farklı dünya arayışı' sadece küresel dönemin yeni siyasi akımlarını değil, artık bütün insanlığı ilgilendiriyor.
O insanlığın bir parçası da evrensel dinler... Gelişmiş dünyanın çözüm üretemediği insanlığın 'açlık ve sefalet' sorunu şimdi dinlerin gündeminde.
Bu gerçeği, evrensel dinlerin gündemine taşıyan ise Türkiye'den bir kurum: Kültürlerarası Diyalog Platformu...
Başkanlığını Prof. Dr. Niyazi Öktem'in yaptığı Kültürlerarası Diyalog Platformu bugün İstanbul Cemal Reşit Rey konser salonunda 'Açlık ve Yoksulluk: Dinlerin Çözüm Önerileri' başlıklı bir panel düzenliyor.
Saat 13.00'te başlayacak panelin önemli konukları kuşkusuz dini liderler. Ama sadece onlar değil, dünyanın birçok üniversitesinden önemli akademisyenler de panele katılıyor.
Bu panel, insanlığın yaşadığı bu derin dramı kuşkusuz ortadan kaldıramayacak ama en azından bu yazıyı okuma süresinde bile dünyada kaç kişinin öldüğünü düşündürecek. Bu da az şey değil...