"O sırada sadece çocukları düşündüm. Allah göstermesin bir patlama olur ve bir çocuğun burnu dahi kanarsa, ben bu kentte nasıl rahat uyurum. Buna vicdanım izin vermedi ve oylamada el kaldırmadım."
İnsanın yüreğini yakan bu sözlerin sahibi, AK Partili bir meclis üyesi. Nedeni ise Meclis'te oylamaya sunulan "Fay hattına benzin istasyonu"...
İstasyonun fay hattı üzerinde olması toplumun tepkisini çekerken, AK
Partili üye bu sözleriyle başka bir noktaya dikkat çekiyor.
O da çocuklar...
Nedenini şöyle anlatıyor: "Tartışma günlerdir bizim gündemimizde.
Olayı araştırırken, benzin istasyonunun sadece fay hattı üzerinde olmasının yarattığı tehlikenin yanı sıra bir ilköğretim okuluna da çok yakın olduğunu öğrendim. Bu ne demek biliyor musunuz? Düşünmek bile istemiyorum!"
Ortada çok çarpıcı bir olay var, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iki kurumu karşı çıkıyor, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kamuoyunun kaygısını dikkate alarak yeniden incelenmesini istiyor, dahası AK Partili bir çok üye bu benzin istasyonunu çevredeki okul açısından tehlikeli buluyor, ama ne hikmetse bu benzin istasyonuna aynı AK Parti Meclisi imar izni veriyor.
Muhalefete gelince, CHP Meclis üyeleri Prof. Rüstem Olga, Can Özyedierler ve Engin Erkin'in çabaları da kararı engellemeye yetmiyor. CHP Meclis Grup Sözcüsü Can Özyedierler, ilginç bir durumun varlığına dikkat çekiyor ve ekliyor:
"Belediyenin kendi bürokratlarının ifadeleri var.
Deprem Müdürlüğü "fay hattı var" diyor, Planlama Müdürlüğü, Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü bölgenin sıkıntılı olduğunu söylüyor. Buna rağmen imza atılıyor.
Bu ne acele? Yani bir bölge olur hiç benzin istasyonu olmaz. Tamam dersiniz. Ama üç benzin istasyonu olan bir bölge. Ayrıca tam karşısında, 25 metre yakınında bir okul var. Yazık değil mi? Şunu da iddia ediyorum, burasıyla ilgili olumsuz rapor veren belediye bürokratlarının üzerinde çok ciddi baskı var. Yakında görevden alınırlar..."
Doğrusu merak ediyorum; kim bu benzin istasyonun sahipleri ve nasıl bir ilişkileri var ki kimse engel olamıyor?