Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİHA OKUR

Spor, siyaset, sermaye

Lizbon Stadı'nı yaptırırken, "Bana onbinlerce insanı uyutabileceğim bir beşik yapın" demiş, 3F'in mimarı Portekiz diktatörü Salazar... Halkı 30 yıl nasıl uyuttuğunu ise hep "Fado, Fatima, Futbol" formülüyle açıklamış.
Futbolun toplum üzerindeki etkisi ortada. Futbolla yatıp, futbolla kalkıyoruz. Medya çaresiz, reyting ve tiraj uğruna futbolun etik değerlerini hiçe sayıyor.
Lakin geçen yüzyılın son çeyreğinde dünya değişti. Sanayi devrimi yerini küreselleşmeye bıraktı. Bundan futbol da etkilendi. Şimdi az gelişmiş olanlar, çok gelişmişleri izliyor.
Zenginler Kulübü denilen Şampiyonlar Ligi'nde görünmek isteyen modern zaman gladyatörü futbolcular, kıyasıya yarışıyor. Futbolda rekabet büyük bir piyasa kavgasına dönüştü. Böylece 3F yerini siyaset, spor, sermayeden oluşan 3S'ye bıraktı.
Türkiye'de de 3F'den 3S'ye giden yolculukta milat 3 Temmuz 2011!
O gün şike yaptıkları iddiasıyla Türkiye'nin en büyük spor kulübünün başkanı Aziz Yıldırım tutuklandı, hem de 50 kişiyle birlikte.

***

7'den 70'e hepimiz futbolun şikeyle flört ettiğini biliyoruz.
Fenerbahçe operasyonu karşısında da hem şaşırdık, hem de şaşırmadık. Şaşırdık; çünkü bugüne kadar yaşananlar yıllardır yaşanıyor. Ne oldu da kuradan FB çıktı?
Anadolu tabiriyle kısa çöpü Aziz Yıldırım çekti? "Şike yasasını ben hazırlattım," diye ortalıkta dolaşan Yıldırım niye tutuklandı?
Sözü uzatmayalım.
Gazeteci İsmet Orhan, oturmuş ve bu süreci bir kitaba dönüştürmüş. Tarihçi Kitabevi'nden çıkan "3S, Siyaset, Spor, Sermaye İmparatorluğu" iyi bir kaynak. Tartışmaların tavan yaptığı, spor yazarı ve yorumcularının işi şova dönüştürüp, durum değerlendirmesini "tetikçi çömezlere" bıraktığı bir dönemde yayınlanan kitabı doğrusu önemsedim.
Orhan'ın iddiası, Türk futbolunun artık küresel güçlerin kıskacı altında olması. Eğer operasyon sadece içeride oynanan futbolla, şikeyle ilgili yapılmış olsaydı, en az 10 kulüp başkanı içeri girerdi.
Oysa durum bunun tam tersi.
***

Kabul, Yıldırım'ın otorite tanımaz tavırları ortada. Bir keresinde THY genel müdür yardımcılarından birine fırça atınca, THY Yönetimi toplanıp, "FB'ye artık özel uçak tahsisi yok" kararı bile aldı.
Ama hakkını teslim edelim. Yıldırım, çok iyi işlere imza attı. FB'yi 35 milyon seyircisi, 150 milyon euro bütçesi, 1.6 milyar dolar piyasa değeriyle İMKB 30'da işlem gören bir kulüp yaptı. Kulüp, Money League 2008 listesine bile girdi. Fransız ekonomi gazetesi L'Expansion, FB'yi Avrupa'ya örnek olarak gösterdi, "Avrupa devlerini tehdit edecek düzeye geldi" yorumunu yaptı.
İşte, hem sermayesi, hem seyirci potansiyeli, hem de en çok kâr eden kulüp olması nedeniyle FB, Avrupalı futbol baronlarının dikkatini çekti. Bu dikkat küresel operasyona dönüştü.
Orhan'a göre, şu anda psikolojik, sosyolojik, hukuksal ve maddi olarak Türk futbolu dibe vurdu.
Cumhurbaşkanı Gül'ün veto ettiği yeni yasa tasarısı, ne kadar iyi düzenlense bile, spor kulüplerinden eski yüzler, eski yöneticiler çekilmezse, değişen hiçbir şey olmayacaktı!..
Olan biteni anlamak mı istiyorsunuz?
Bir adet 3S İmparatorluğu kitabı edinin, yeter!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA