Onlar da memur. Üstelik enflasyon hedeflemesine and içmişler. Türkiye'yi enflasyon illetinden kurtarmak için geceleri gündüzlerine karışmış, çalışıyorlar. Size, Merkez Bankası'nın sayısı 1000'i geçen şanslı memurlarından sözediyoruz. Merkez Bankası Yasası'nın sağladığı avantajlarla inanın diğer memurlara göre hem çok farklı hem çok şanslılar.
Tek ve çift maaş alıyorlar. Rahatları yerinde. O yüzden örgütlenmeye gerek duymuyor, memur sendikalarıyla birlikte hareket etmiyor, hükümetle maaş pazarlığı yapmıyorlar. Üstelik hükümetin diğer memurlara vereceği zam kadar zam alıyorlar. Açıkçası tuzları kuru. Oysa Merkez Bankası memurları da bu pazarlıklarda masada oturmalı. Tok, açın halinden demeyin. Çünkü, hükümetin elinde kaynak olup olmadığını en iyi Merkez Bankası memurları bilir, üstelik "enflasyon farkı" diye diretmezler. Hükümet, onları daha çok dinler.
1.5 ay süren memur zam pazarlığında Bakanlar Kurulu son sözü söyledi. Görüşme maratonun sonunda yeni bir gelişme yok. Düşük maaş alana yüzde 4+4, yüksek maaş alan memura ise yüzde 3+3 verilecek.
Memurlar için 1 Ocak 2007 tarihi çok kritik. Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi ve Genel Sağlık Sigortası uygulaması yürürlüğe giriyor. Hükümet, 2005 yılında memurlar adına 50 milyar YTL'lik bir kaynak ayırdı. Artık memurlardan da yüzde 12.5 oranında sağlık primi kesilecek. Bu primin yüzde 7.5'unu işveren, yüzde 5'ini ise bir yıl boyunca memurlar adına kamu ödeyecek. Açıkçası ayrılan 50 milyar YTL bir cepten bir başka cebe aktarılacak