DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Türkiye korkularla yönetilemez" diyor. Doğru ama siyasi partiler de korkularla yönetilemiyor!
Görüntü o ki, DYP, korkularından arınamamış.Çünkü DYP'de vitrin yok.
Sıkıntı bu.
Vitrinsiz bir merkez sağ, seçimlerde ne yapar? Bilmiyoruz.
Bildiğimiz büyük kentlerden oy alamayan DYP, yol arıyor. Sanayici
ile buluşmaya çalışıyor. Ve tarihinde hiçbir siyasi partinin
kürsüsüne çıkmayan kentli ve nazik İstanbul Sanayi Odası (İSO),
kabuğunu kırarak DYP kürsüsünde konuşuyor.
Daha ne olsun!
İSO, sağ ya da sol fark etmez,merkezcidir. Liberal demokrattır.
Herhangi bir siyasi partiye angaje olmaz. Siyaseti merkeze çekmeye çalışır.
Açıkçası İSO'nun konuşmacıolması Hükümet dahil hiçbir siyasi
partiyi kırmadan sıkıntılarını dışa vurmak için yol aradığını gösteriyor.
İSO önemli. Çatısında, Türkiye'nin 500 büyük şirketi ve
500 büyük KOBİ'si yer alıyor.Türkiye ihracatının, üretiminin,
istihdamın, Gayrisafi Milli Hasıla'nın, vergi gelirlerinin ve
Türkiye bütçesinin yüzde 60'ını temsil ediyor. Tam da üyesi olan
Koç Grubu'nun zarar açıklamasından bir gün önce İSO, susmuyor,
konuşuyor.
Anlamlı değil mi?