Rahmetli Turgut Özal, ilk Körfez Savaşı'nda ' Türkiye, ABD ile birlikte bu işe girmeli!' diye çırpındı. Kamuoyunun karşısına çıkıp "1 koyup 3 alacağız" diye bastırdı.
Üstelik söylemi de çok eleştirildi.
Kime niyet, kime kısmet!
Sonuçta Rahmetli Turgut Özal'ın dediği oldu.
Türkiye, Rusya'nın Irak'tan alacağının yüzde 90'ını sildiği bir dönemde bu işten kârlı çıktı. Irak Merkez Bankası'ndan alacaklı olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), nisan ayında Irak Merkez Bankası ile görüşmelere başladı.
Irak Merkez Bankası, ana parası 32 milyon dolar faiziyle birlikte 112 milyon doları geçen borcu ödeyeceğini taahhhüt etti. Türkiye ise yıllardır ödemediği ve 3.4 milyon doları bulan teminat yükümlülüklerini yerine getirecek.
Borç 32 milyon dolar
Diyeceksiniz ki, bu iş neyin nesi?
Açıkçası her şey 1990 yılında Erol Aksoy' un sahibi olduğu İktisat Bankası' nın Irak Merkez Bankası'ndan '32 milyon dolarlık alacağı' ile başladı. Bilindiği gibi İktisat Bankası el konulduğu 2001 yılına kadar Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 10' unu finanse ediyordu. Yani banka Türk ihracatçısını fonluyor, ihracat yapılan ülkelerin merkez bankaları ile anlaşmalar yapıyor, akreditifler açıyordu.
Irak, Körfez Savaşı öncesi Türkiye'nin en önemli ihraç pazarlarından birisiydi ve iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 3 milyar doları geçiyordu.
Kefalet işe yaramadı
Türkiye ile Irak arasında dengeler 1991'den sonra değişti.
ABD başta olmak üzere tüm dünya ülkeleri Irak'a ambargo uygulamaya başlayınca Irak Merkez Bankası da yükümlülüklerini yerine getirememeye başladı.
Irak Merkez Bankası, Türk ihracatçılarının 32 milyon doları bulan alacağını ödeyemedi. Bu gelişme üzerine Irak Merkez Bankası ile İktisat Bankası yönetimi oturup aralarında bir protokol yaptılar.
Ve Irak Merkez Bankası, "Irak'ta uygulanan ambargonun kalkmasıyla birlikte 24 ayda ve 6'şar aylık dilimlerle borcumu ödeyeceğim" diye İktisat Bankası'na kefalet verdi.
32 milyon dolar alacağın faizi olarak libor + 0.75 üzerinden hesaplandı.
Gün oldu, devran döndü.
Körfez Bölgesi karıştı.
Irak'a ambargo derinleşti.
Alınan kefalet bir işe yaramadı.
Ön protokol tamam
Türkiye'de ise 2001'de çok ciddi bir mali kriz yaşandı.
TMSF, İktisat Bankası'na el koydu. Böylece 32 milyon dolarlık Irak Merkez Bankası borcu, TMSF'nin alacağı oldu. TMSF el koyma olayının ardından bankanın hakim ortağı Erol Aksoy'dan bu parayı tahsil etmek istedi. Konuyla ilgili olarak 2 yıl önce Erol Aksoy hakkında dava açıldı. Aksoy, zimmetine para geçirmekle suçlanıyor.
Dava devam ediyor.
Ama ortada 32 milyon doları ana para, faiziyle birlikte 112 milyon doları bulan bir alacak sorunu var. Tahsilat yapmakta kararlı olan TMSF, geçen mart ayında Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı ve BDDK ile görüştü.
Görüşmelerin sonunda TMSF ve Hazine Müsteşarlığı mayıs ayında Irak Merkez Bankası yetkilileri ile bir araya geldi. Irak Merkez Bankası yetkilileri, '32 milyon doları ödeyeceğiz ama Türkiye de 3.4 milyon dolara ulaşan teminat yükümlülüklerini ödesin' dedi. Ve bir ön protokol yapıldı. TMSF şimdilik gelişmeleri izliyor; faiz alacağı ve diğer sorunlarla ilgili olarak ise protokolün imzalanmasını bekliyor. Haydi hayırlısı...