İstanbul Sanayi Odası, Türk şirketlerini iki kategoriye ayırmış: İlki, "500 Büyük." Diğeri ise "500 Küçük."
Her iki "İSO 500" marka olmuş. Türk ekonomisinin ana sektörü haline gelen sanayideki büyümenin dinamiklerini yansıtıyor.
Sadece sanayi mi?
Hayır, "İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" aynı zamanda Türk ekonomisinin lokomotifi. Ekonominin çarklarını döndüren şirketler burada. Bu marka Türk ekonomisinin yarısından fazlasını temsil ediyor.
İSO yıllardır "500 Büyük Sanayi Kuruluşu" çalışmasıyla ekonomide bir "lig" yaratmaya çalıştı.
Şimdi ilginç olan şu; İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu ligi başka söylüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise çok daha başka...
Kırmızı alarm
TÜİK verilerine göre, Türkiye, 2005 yılında yüzde 7.6 büyüdü. Aynı dönemde "İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" çalışması ise Türk ekonomisinin "kırmızı alarma" geçtiğini gösteriyor. İSO 500 Büyük diyor ki;
* Sanayi şirketleri istihdam yaratamıyor.
* Kâr edemiyor.
* Katma değer yaratamıyor.
* Milli gelire kaynak aktaramıyor.
Örnek verelim. 2004 yılında "500 Büyük Sanayi Kuruluşu" Türkiye milli gelirinin yüzde 13.5'ini üretirken, 2005 yılında bu oran yüzde 12.2'ye düştü.
Bu göstergelerin anlamı açık; Türk sanayisi "Kayıp İlanı" veriyor.
İlan önce otomotiv ve tekstilin kalbi olan Bursa'dan geldi. Arkasına imalat sanayinin beyni İstanbul eklendi.
Açık pozisyon riski
Oysa 2000-2005 dönemi önemliydi...
Türkiye, kriz sonrası dış kaynağa dayalı istikrar paketi ile yola çıktı.
2002 yılı kasım ayında iktidara gelen AK Parti'ye büyük sanayici tekmili birden selam çaktı. Hatta IMF programı ve AB yolculuğu nedeniyle büyük sanayici, islamcı AK Parti'yle adeta 'büyük koalisyon' kurdu.
Bu dönemde "Dengeli kur" yerine "Dalgalı kur" olan politika, Türkiye'yi sıcak para ile kuşattı. Faiz yüksek, getiri cazip olunca ne olur?
Türkiye'yi kuşatan sıcak para bizim yerli büyük sanayici için de çok cazip oldu.
İyi, güzel de riskin adı belli; Açık pozisyon.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Dr. Özer Ertuna, '2005 yılı sonunda İMKB'de işlem gören şirketler, satış gelirlerinin yüzde 13.7'si oranında döviz cinsinden açık pozisyon taşıyor' diyor.
Koç, fark attı
Buyrun, şimdi bu duruma ne diyeceğiz?
Bize kızmayın ama "Sanayici Beyaz Türkler" tasfiye oluyor.
Sermayenin yapısı değişiyor. Aldığımız duyumlara göre; İSO 500 Küçük Sanayi Kuruluşu değerlendirmesinde de tablo değişmeyecek.
Açıkçası, sanayi envanteri olmayan Türkiye'de, Türk şirketleri 'Küresel lige' çıkamıyor. Bu durumda Türkiye'nin iki büyük grubu Koç ve Sabancı Holding ne yapıyor?
Koç Holding, Tüpraş'la birlikte sınıf atladı. Küresel lige entegre olmak için yarışıyor. 'İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' sıralamasında ilk 10'da 5 şirketi yer alıyor. Rakipleriyle arayı açmış, fark yaratmış.
Peki ya Sabancı Holding?
İlk 10'da şirketi yok. İlk 50'de 2 şirketi yer alıyor.
Şaşırıyoruz!!!
Sanayiye ara malı üreten Sabancı Holding, sanayici kimliğinden uzaklaşıp, 'finans ve hizmet' sektörüne mi odaklanıyor?
Yanıtı Sabancı Holding vermeli.