aHaber'e dün gelen 17'siyle birlikte toplamda verilen yayın durdurma cezası, 45'e ulaştı. Böylece aHaber, 59 saat susturulmuş oldu.
Yüksek Seçim Kurulu… Seçim sürecinin gündemdeki başkahramanı… Ceza verme yetkisi yok. Ama veriyor. Savunma almadan… Gerekçesi; propaganda sürecinde tarafsızlığın ihlali… TRT'nin tek kanal olduğu dönemde, seçim sürecinde partilerin ekranda görünme süresi, saniyesine dek hesap edilir, söyleyecek sözü olmayan parti liderlerinin lafları dahi "süre dolsun" diye birkaç kez tekrarlandığı olurdu. Türkiye değişti, dönüştü, kanallar çoğaldı, mecralar zenginleşti ama YSK'nın YaSaKçı kafası hep aynı kaldı. Şimdi bu zihin yapısı, RTÜK işbirliğiyle kanallara ceza yağdırıyor. Bir başka garabet; toplam cezaların yarısının aHaber'e veriliyor olması… Acaba sebep, 17 Aralık operasyonlara karşı dik duruşu ve çözüm sürecine katkısı olabilir mi? Hangi paralel damara denk geldik, bilinmez… Anayasa Mahkemesi, sosyal medyada mağdur olanların haklarını hiçe sayarak, Twitter engelini anında kaldırabiliyor, tribünlerin sempatisini çekmek adına kişisel mahremiyeti görmezden gelebiliyor. Bir partiye veya birine mi kızgınsızınız? Gam yok… En galiz küfürleri, 140 karaktere sığdırıp, sırtınızı AYM'ye dayayıp Twitter başına geçebilirsiniz. Ancak ülke bütünlüğünü, milli çıkarları ve toplumsal sorumluluk bilinciyle aHaber'de yayın yapıyorsanız, YaSaKçılar, sizi kapatabiliyor. Hiçbir denetimi olmayan Twitter'a özgürlük fakat onlarca filitreden geçen aHaber yayınına yasak… Meclis bu işe ne diyor? Rekabet Kurulu, bu haksızlığı incelemeyi düşünüyor mu? Yayıncı taraf olabilir. Yeter ki haksız yayın olmasın. aHaber'i karartma, bir şeylerin rövanşı gibi. Ancak unutulmasın ki maç daha yeni başlıyor.