Sosyal medyada en fazla paylaşılan şakalar arasındaki "yurdum insanı" yaftasıyla dolaştırılan şakalar(!) daima dikkatimi çekmiştir. İçinde yaşadığı toplumu aşağılayarak kendini "ayrıştırdığını" sananlar, bir süre sonra paylaştıklarına inanıyor ve iyiye, güzele, doğruya dair şeylerin bizden çıkamayacağına iman ediyor.
İnovasyon Haftası'nda 36 bin gencin coşkusunu paylaştığımda, çoğu hoca, profesör "bizden bir halt olmaz" tepkisi vermişti. 2023 hedefleriyle sistematik alay edenler de dâhil, böylesi prof'ları görünce "bu kadar cehalet ancak tahsille olur" diyorum. Çünkü kendi kabiliyetini küçümsemenin altında, kendi insanının başarısından bihaber olma gerçeği yatıyor.
Hadi bunlar bilmiyordu, söyledik uyandırdık. Peki ya "yurdum insanı" diye alay edenleri ne yapmalı? Bir fıkra ile izah edeyim: Adamın biri ruh doktoruna gitmiş: "Efendim bende aşağılık kompleksi var, ne yapmalıyım?" Doktor, uzun uzun adamın yüzüne bakmış ve cevaplamış: "Evladım sende aşağılık kompleksi filan yok, sen düpedüz aşağılık birisin."
Yurdum insanı diye ülkeni beğenmezsin, toplumunu aşağılayanlardan yana olursun. "Cari açık bizi batırıyor" dersin; dumanlı havayı seven kurtlara zemin hazırlarsın. Bizden küresel marka olmaz dersin, Halkbank'ının itibarıyla oynar, hisselerini ucuzlatırsın. "Nerede kaldı bu kriz?" diye Batı'dan medet umarsın, sana iş ve aş sağlayan ülkeni küçümsersin.
Her ağacın kurdu kendinden olur... Nitekim okyanus ötesinden gelen "lanet", bu aşağılık kompleksinde hayat bulur, yıkıcı hükmünü icra eder. Şaman rahiplerinin lanet ritüelini sana yaptırırlar, ekonomini yıkmak için bizzat "koç başı" sen olursun.
Kapı kapı dolaşıp "kriz ekibini topluyoruz" diye dolaşanlara kızıyoruz ama "yurdum insanı" diye bizi aşağılayan bu aşağılık kompleksi mustariplerini teşhis edemiyoruz. Henüz...