Ayşegül İldeniz'den söz ediyorum. Bilişim dünyasının devlerinden Intel'in Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Başkanı... Veda yemeğindeyiz ve onu bir "dış göreve" uğurluyoruz. Yeni görevi eski ekonomi gözüyle dahi bakınca parıltılı: Intel tepe yönetimi. Daha açık ifadesiyle Başkan Yardımcısı.
Bu, Ayşegül'ün nezdinde gurur vesilemizdir. Tıpkı Serpil Timuray ve diğer küresel şirketlerin üst yönetimine atananlar gibi. Fakat Ayşegül'e görev tanımını sorunca işler daha da ilginç bir hal alıyor: "Yarından sorumlu" başkan yardımcılığı. O ne ola ki?
Ayşegül İldeniz anlatıyor:
Öncelikle giyilebilir teknolojiler üzerinde çalışacak. Kendi ifadesiyle "şeylerin interneti" alanından sorumlu olacak ve geleceğin 6 trilyon $'lık pazarında şirketinin büyük oyuncu kalmasını sağlayacak. İnsan -makine etkileşiminin giderek yaygınlaştığı, bedenimizin protezi, giysimiz hatta masa lambamız veya oyun topumuz haline gelecek "akıllı nesneler" ile farklı cesur bir dünya geliyor. Bu dünya çok uzağımızda değil. Misal 2020'de 30 milyar akıllı şey olacak ve insan da bu toplama dahil. Olmayan bir pozisyona gidiyor Ayşegül... Ama aniden oluverecek bir dünyada, kural koymaya gidiyor. Öyle ki 2017'de sadece 40 milyar $ giyilebilir teknoloji sektörü, kendi pazarını oluşturacak.
Güvenlikten sağlığa, eğitimden yaşam tarzına dek makine insan etkileşiminin bu yeni katmanında artık bizden biri var.
Bu, küresel dev şirketin tepe yönetimine bir Türk kadınının atanmasından daha derin bir kırılma sunuyor bizdeki inovasyonu bir türlü başaramayan, AR'aştıran ama GE'liştiremeyen iş dünyamıza... Ayşegül, yarından sorumlu başkan yardımcısı oluyor. Yönetim kuruluna böyle bir koltuk koymaya acaba bizden ilk kimin gücü yetecek?