Bilançolarımızı çok güçlü tutmak, bunu yaparken de büyüme refleksini unutmadan yapmak zorundayız... TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında patronlara hitaben konuşan başkan Erkut Yücaoğlu'nun sözleri bunlar. Büyüme refleks derken, her zaman üretmeye, katma değer yaratmaya ve gençlerimize iş sahaları açacak yatırımlara devamı kastediyor. Dikkatli yürümenin alt başlığı, yanı başımızdaki Avrupa'dan, Yunan-Roma trajedisinde bu defa hüzünlü İspanyol şarkıları duyulmaya başladı.
Yücaoğlu tam da bundan söz ederken, elimdeki cihazda A.A'nın şu başlığı beliriyordu; "Moody's, İspanya'nın kredi notunu 3 puan indirdi." Görünen, hüzünden öte trajik flamenkolar faslı başlayacak. Büyüme olmadan daralma içindeki sert tedbirler, halkı isyan ettiriyor, kitleler fakirleşiyor ve işsizlik taşınmaz boyutlara ulaşıyor.
Türkiye'nin bu noktaların çok uzağında, 2012'yi sağlıklı geçirecek yapıları koruduğuna dikkat çekiyor Konsey Başkanı ve ekliyor: "Ancak son derece dikkatli yürümemiz lazım." Sonuçta "ufak bir ihtimal dahi olsa" Yunanlıların bankalara hücum etmesi, ardından mevduat garantileri ihdası, sermaye transferi üzerine kısıtlar getirilmesi senaryoları var önümüzde. Türkiye, bu krizden uzakta başarılı dönem yaşıyor olsa dahi, bu gelişmeler, bizi de etkileyecektir.
Dün TÜSİAD'ın toplantısında dinlediğim Dr. Javier Solana ise bu dikkatli yürümenin neden gerektiğini, Türkiye'nin önemi üzerinden yineledi diyebilirim. AB'nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası eski Yüksek Temsilcisi Solana "Türkiye'nin rolü AB'nin tümünden daha fazla önemli bir itici güç. Suriye ve bölge sorunlarına baktığımızda sizin rolünüz bizimkinden önemli" diyor. Bu yüzden Türkiye'nin dikkatli yürümesi yalnızca kendisi için değil, AB ve bölge için son derece önemli hale geliyor.