Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Tayyare fabrikası

Nuri Demirağ'ı, şükür ki Sivas Havaalanı'na verilen adı yüzünden unutulmaktan kurtardık ama bu Cumhuriyet kahramanının vizyonunu ancak kavrayabildik. 20'li yıllarda "demir ağlarla ördük anayurdu bir baştan" marşındaki girişimcimiz, 2 bin 500 km. ray döşeyen gencimizdi ve soyadını da zaten Atatürk vermişti; Demirağ...
Raylarda kalmadı Nuri bey, istikbal göklerdeydi ve ilk Türk tayyaresini (uçak) üretti. Ancak farklı olanı budama kültürümüz, onu "hiç doğmamışa" çevirdi. O dönem devleti yönetenler, bu vizyonerin hayatını zorlaştırdı. Nitekim aynı kadrolar, daha sonra benzer "silme operasyonunu" Devrim otomobiline, Karakurt lokomotifine yapacaktı.
Goethe "hiçbir şey, zamanı gelmiş düşünce kadar güçlü olamaz" der. Demirağ'ın tayyare fabrikası, vizyonsuz yönetimin kurbanı olmuştu. Çünkü uçabileceğimiz fikrinin zamanı gelmemişti. Bugün yerli marka otoya, yerli marka uçağa direnenlerimiz şükür ki az. Zira artık zamanı geldi, uçabilmenin... Kendi insanını "yurdum insanı" diye ti'ye alan aşağılık kompleksindekilerin sayısı, şükür ki giderek azalıyor.
Bugün ortalık, otomobil prototipleriyle dolu. Sorun, yeni tür yakıtlar ve üretim süreçlerinin hazır olmayışında... Uçakta prototipi uçurma noktasına gelmişseniz, sonuca daha yakın duruyorsunuz demektir. Bunun da ilk adımı, araştırma ve geliştirme safhasındadır. Boeing ile ortaklaşa Ar-Ge merkezi kurma teklifi, zihinlerimizin "uçmaya" hazır olduğunu gösteriyor. Zaten 2023 Türkiyesi de "gücünü" buna hazır olmaktan almıyor mu...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA