Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Sürdürülebilir istikrarsızlık

Birbirine zıt iki kavram!
İstikrarsızlığın kalıcı hale gelmesini anlatıyor. Krizlerin ve değişimin hızlandığı dönemlerin dinamiğini anlatması açısından önemli.
Peki istikrarsızlığı sürdürülebilir kılmak, bir zorunluluk mu yoksa tercih mi?
Öncelikle zorunluluk diye ortaya çıkan bu durum, bir süre sonra ister istemez davranış halini alıyor.
Ortalama 10 yılda bir krize giren dünya ekonomisinde, ülkelerin, kamunun, özel sektörün, kurumların veya bireylerin gündemindeki öncelikli konu; "istikrar arayışı" olagelmiştir.
Kaybolan istikrarı "yeniden tesis etme" arayışı, krizlerle baş edebilmede işe yaramış ancak yeni bir krize karşı tedbir oluşturamamıştır.
Burada akla şu soru geliyor; Acaba istikrarsızlık, istikrar beklentisinin tetiklediği davranışlardan doğuyor olabilir mi?
Neticede istikrarın ortak bir tanımı yok. 158 yıllık Lehmann Brothers'in istikrar tanımı ile yeni kurulan Yozgat'lı bir KOBİ'nin tanımı farklılaşabiliyor.
Yatırım yapan, yeni pazarlara açılan ve risk yüklenen işletmenin istikrar ısrarı, "gelişememesi" sonucunu da doğurabiliyor.
Öyle ya; pazar oturmuş, şirketlerin pazarı paylaşımı istikrarlı ve iniş çıkışları olmayan piyasada, yeniyi ve yeniliği deneyenler için istikrar; "aşılması gereken bir sorun" gibi de görülebiliyor.
İstikrar, mevcut düzeni içinde kazanabilenler için sürdürülebilir bir şeydir.
Fakat mevcut yapıdan kazanamayanlar için, "bozulması gereken" bir yapı da olabiliyor.
Değişimin yoğunlaştığı son 20 yılın dünyasında yeni zenginlik alanlarının tanımlanması, yeni ekonomik düzenin getirdiği yeni rekabet kavramı ve küreselleşmenin tetiklediği "tek dünya tek pazar" şartlarında istikrar, bir özlem olabilir.
Nitekim "küresel kriz"in aktörleri, "sürdürülebilir büyüme" türküsü ile dünya ekonomisini bu noktaya taşıdılar.
Ancak "kirpi gibi içine kapanmayı bir yerde terk edip, yeniden yatırım yapabilmek, yeniliklere cesaret edebilmek için" istikrarı beklemek, pek çok fırsatın da kaçması sonucunu doğuruyor.
Siz, elinizde kağıt kalem, sektörünüzdeki rekabet avantajı planlarıyla boğuşup yatırım için "istikrar"ı beklerken, sizden daha hızlı davranan biri, sizin istikrar arayışınızı, kendi varoluş gerekçesi haline getirebilir.
1998 Rusya Krizi, 1999 Küresel Çöküş, 2001 Nasdaq faciası ve bugünkü Küresel Kriz gibi ekonomik depremlerin daha da belirginleştirdiği bu durumla başedebilmek için şimdi, "karmaşada yol almak" yöntemleri geliştiriliyor.
Aslında "krizlerden öğrenen" yapısıyla Türkiye, bu alanda, "bedeli fazlasıyla ödenmiş" bir beceri sahibi sayılabilir.
Bunun anlamı şu; "istikrar diye bir şey yok, olsa bile sürdürülebilir değildir, istikrarsızlık kalıcı hale geliyorsa bu durum bir varoluş biçimi olarak tanımlanmalı."
Nitekim kriz süreci ve devamında, reddedilemez bir "karmaşıklıktaki dünya" aynı şekilde "karmaşık bir dünya görüşü" talep ediyor.
Sıkı şekilde kontrol edilen sistemler sıkı şekilde kontrol edilir halde kalmazlar; ya kaosa sürüklenip parçalanır veya durgunluk halinde donup kalırlar.
Bu durumda karmaşıklık arzu edilir haldir, çünkü bilgi değiş tokuşu ile öğrenme ve uyarlanmaya imkan tanır.
Karmaşık davranışın karmaşık bir açıklaması olması gerekmez. Eğer oyuna dahil değilseniz, onu anlamazsınız ve o zaman da oyunda başarı kazanamazsınız. Bütün sorun oyun içinde kalmak ve diğer oyuncularla ilişkilerin tasarımındadır.
Küresel kriz sayesinde istikrarsızlığın; "yeni normal" haline geldiği dünyada, "istikrar arayışı" eski ezbere dönüşüyor.
Şairin dediği gibi; "asude olayım dersen gelme cihana."
Ve bir kez karmaşada yol almayı becerince de tüm "iş, ilişki, iletişim ve bilgi süreçlerini" buna göre yapılandırıyor, ardından "sürdürülebilir istikrarsızlığı inşa etmeye" başlıyorsunuz.
Kulağı; "küresel krizin bitiş düdüğü"nde, yola çıkmak için doğru rüzgarı bekleyen ve ufukta istikrar gözleyenlerimiz bir uyarı; "limanda çürüme riskiniz" hayli yüksek!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA