Bilgi toplumu diye yola çıkıp " bilgi üretmek " yerine sloganlara sarılınca, geldiğimiz nokta da burası oluyor; İran, otomobil üretmek için Türkiye'de arazi arayışında.
Tıpkı Gölcük'teki Amerikalı Ford, Sakarya'daki Japon Toyota, Bursa'daki İtalyan Fiat, İzmit'teki Koreli Hyundai ve diğerleri gibi.
İran'lı Khodro Company, " Samand " marka otomobilini Türkiye'de üretim kararı alırken gördüğü fırsatları, acaba biz neden göremiyoruz dersiniz?
Yerimiz mi dar yenimiz mi?
Bana göre ufkumuz dar. Dünyada uçak üretme lisansı alan beşinci ülke idik. 1937'de 13 uçak üretip ihraç eden, bizden biriydi; Nuri Demirağ'ın hayatını karartan da yine biz olduk. Zamanın yönetimi, yerli uçak yapan Nuri Demirağ'ı, tabir yerindeyse adeta tarihimizden kazıdı. Karakurt adlı ilk lokomotifi ve Devrim adlı ilk otomobili üreten 23 vizyoner mühendisimiz ise bu başarıları karşılığında " hayatları söndürülerek " ödüllendirildi. " Burada hazır üretilmişi var " diyerek, Anadol'umuzdan vazgeçmiş bir ırkın ahvadıyız ne de olsa.
İran olmak, ne haddimize!
Sana rejimini al diyen yok. Fakat teknolojisini alıyorsan sormak gerekir; Acaba nerede hata yapıyoruz?
Ortama bakıyorum; " Türkiye İran olmasın, Malezya olmasın" sloganları ardına saklanmış bir ilkellik görüyorum. Türkiye İran olmasın da, peki sen İran'ın yaptığını neden yapamıyorsun?
Tartışmayı ideoloji ekseninde tutma ilkelliği, hepimizin işine geliyor. Bu aymazlığımız, yakın gelecekte değil İran, Suriye'nin dahi " bir alanda bizi sollayabileceği yeni zenginlik alanı " yaratacaktır.
Mesela "küçümsediğimiz" Malezya, nitelikli mal ihracatıyla küresel rekabette başka bir lige taşınmak üzere. Şu anda bu yazıyı yazdığım bilgisayarın yüzde 65'ini bunlar üretmişler. Kilosu 1000 $'lık bir katma değer yaratmışlar. Benim bu cihazı satın almak için ihraç etmek zorunda olduğum malların ağırlığı ise neredeyse 100 ton . Bu, nasıl bir iştir?
Türkiye sakın İran olmasın.
Aksi halde kendi otomobil markasını komşusunda üretir.
Türkiye sakın Malezya olmasın.
Aksi halde kilosu 1000 dolara mal ihraç eder hale gelir. Meraklısı için yazayım; Şu anda Türkiye, kilosu ortalama 10 dolardan mal ihraç edebilecek bir endüstriye sahip.
Tabii ki İran gelir, ülkende at (samand) koşturur!