2005 yılı baharında IMF ile güven tazeleyen ve 2007 sonuna kadar sürecek yeni Stand By Düzenlemesi'ne imza atan hükümetin, daha bir yıl dolmadan açık taahhütlerini delmesi şaşkınlık yarattı. IMF'ye gönderilen son Niyet Mektubu'nda, sektörel ayrım yapılmayacağı ve bu yönde KDV indirimi kararı alınmayacağı sözü verilmişti. Ancak tekstilcilerin Başbakan Tayyip Erdoğan'la gerçekleştirdikleri zirvenin ardından, "KDV oranı yüzde 18'den yüzde 8'e düşürüldü" ve bu açıklama IMF'yi rahatsız etti. Hükümetin, IMF ile karşı karşıya gelmeyi nasıl göze aldığı ise merak uyandırdı.
IMF'NİN TONU!
Ekonomik programın tavizsiz uygulanmasına yönelik çabaları ile bilinen ve IMF yönetiminin güvenini kazanan Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Babacan'ın, "KDV indirimine ikna olmasının ötesinde savunuculuğuna da soyunduğu" anlaşıldı. Babacan, tekstilde KDV indirimi niyetini IMF ile de paylaştı. Kabine üyelerine, "IMF'yi ikna etmeye çalışırım. Olmazsa onlar da görüşlerini açıklayabilir. Ama programda sapma olmaz. IMF'nin açıklamasının tonu makul kalır, piyasalar da tolere eder" görüşünü iletti. Babacan, bu yaklaşımını hafta içinde yapılan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nun açılışında da dile getirdi. Uluslararası kuruluşların itirazlarına karşın ekonominin ve reel sektörün ihtiyaçlarını gözeten kararlar aldıklarını anlattı. IMF'den dün yapılan "KDV indirimi programdan sapma anlamına geliyor" açıklaması, Babacan'ın beklentileriyle uyumlu oldu.
İKİ YILDIR GÜNDEMDE
Maliye kurmayları ise tekstilde KDV indirimini IMF ile iki yıldır konuştuklarını, hesapların IMF'de zaten bulunduğunu ekonomiyle ilgili bakanlara ifade etti. Maliye'nin maliyet analizine göre, tekstil, hazır giyim, deri, ayakkabı sektörlerinden tahsil edilen KDV 2005 yılı itibariyle yaklaşık 2.2 milyar YTL. Buna karşın 3.150 milyar YTL KDV iadesi yapılıyor. Aslında tekstildeki vergi iadesi sistemi maliyenin aleyhine işliyor. KDV indirimi ile tahsilatta 1 milyar YTL düşüş bekleniyor ama bu ölçüde iade baskısı da kalkacağı için vergi gelirlerinin azalması beklenmiyor. Maliye'nin "başa baş noktası" diye tanımladığı bu hesabın tutması için yine de sektördeki kayıtdışılığın azalması gerekiyor. Bu durum Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından, "Umarım vergi indirimi kayıtdışı ekonominin azaltılmasına da yardımcı olur. Aksi taktirde bizim de kullanacağımız denetim mekanizmalarımız var" uyarısına konu edilmişti.