Dün Fatih Altaylı'nın ben ve Sarıgül'ün buluşmasından bahseden yazısına cevap vermeye başlamıştım. Yok efendim ordan bizim yemeğe kulak kabartan birileri bir şey duymuş da şöyleymiş böyleymiş... Kahkahalar havada uçuşmuş tek tek İstanbul'da ilçe belediye adaylarını belirlemişiz. Ben iktidar partisi adına Sarıgül'e diskur çekmişim v.s...
***
Fatih Altaylı'nın yazdıklarına göre aramızda şöyle konuşmalar geçmiş...
-Aday olursan Tayyip Bey'e hiç dokunmayacaksın, o zaman bizimkiler de sana dokunmayacaklar başkan, anlaştık mı?'
-Ben asla ve asla Tayyip Bey'i eleştirmem, hatta başkan seçilirsem kendisiyle Kadir Bey'den daha uyumlu çalışırım. Lütfen bunu ilet Sayın Başbakan'ıma'.
Devamında ise şöyle yazıyor...
Ardından ikili İstanbul'un diğer ilçelerinde kimlerin başkan olması gerektiğine dair fikir alışverişinde bulunmuşlar. Gayet samimi ve bol kahkahalı sohbetin ardından ayrılmışlar.
***
Tamamı kurgusal spekülasyon ve dedikodudan ibaret bu iddiaları Türkiye'nin üçüncü büyük gazetesinin genel yayın yönetmeni alıyor ve sanki gerçekliği kesinmiş gibi yayınlıyor... Pes doğrusu...Altaylı'nın ardından da ulusalcı kalemler iyice coşuyor ve biri
"Mustafa, Rasim'den vize alıyor" diyor, öbürü Gürsel Tekin'le buluşmamızı da dahil edip CHP adayları AKP'li ROK'dan onay almak için yemek kuyruğuna girdiler diye yazıyor...
***
Benim siyasi tavrım belli. Liberal demokrasiye inanırım ve elbette bu hükümetin liberal demokratik değerler açısından eksiklikleri vardır. Fakat 2014'e giderken Erdoğan'ı indirmeye yönelik İsrail merkezli küresel bir plan olduğunu hükümet muhalifleri bile açık açık yazarken Erdoğan'ın yanında durmamak demokrasiye ihanettir... 27 Nisan 2007 öncesinden farksız hatta daha zor bir dönemdeyiz. 2014 İstanbul seçimlerini de kesinlikle Kadir Topbaş alacaktır. Ben bunu hem Sarıgül'e hem de Tekin'e anlattım...
***
İşin tuhafı bu bahsettiğim Altaylı yazısında çare siyasetçi diye küçümsenen Sarıgül'ün bir numaralı siyasi akıl hocası kimdir? Hüsamettin Özkan... Hüsamettin Özkan kimin kayınpederidir... Altaylı'nın patronu Turgay Ciner'in... Zaten bu yazıdan birkaç gün sonra Altaylı öyle bir yazı yazdı ki nerenin genel yayın müdürü olduğunu ona hatırlattılar...