Conceiçao'nun yokluğunda Saidou'nun da 18'de olmadığını görünce şaşırdık. Teknik direktör Hagi, artık klasikleşmiş 11'inde bir tek Conceiçao'nun yerine Volkan'a görev vermişti. Ama maç başlayınca mantalite olarak önemli bir değişiklik gördük. Düne kadar hep çakılı duran iki bek Cihan ve Hakan Ünsal Samsun önünde sık sık ileri çıktılar. Özellikle Cihan sağda ofansif anlamda ilk kez bu kadar başarılıydı. Beraberlik golü de böyle bir atakta geldi.
Oyuna hızlı giren Galatasaray golü de buldu. Ama bir Mızrak (Nihat) buz gibi golü çağdışı bir ofsayt bayrağıyla iptal etti. Moralini bozmayan G.Saray yüklendikçe yüklendi. İlk 25 dakika Baliç de soldan hücuma zenginlik katıyor, son derece arzulu görünen Necati ile G.Saray üst üste tehlikeler yaratıyordu. Ama sonra orta saha yükü kaldıramamaya başladı. Galatasaray'ın temposu yavaş yavaş düştü.

Kirita bağıra bağıra attı
Samsun'un "Geliyorum" diyen golünü "Ben atacağım" diye adeta bağıran Kirita'nın atması oyun analizi açısından Galatasaray kulübesine çok önemli bir eksi puandı. Hagi'nin de iyi tanıması gereken Rumen futbolcu, 19'da sert bir şutla Mondragon'u yoklamış, 32'deki sert vuruşunu da Tomas ayaklarına yatarak önlemişti. Ancak 41'de karşısına kimse çıkmayan Kirita Sami Yen'de soğuk rüzgarlar estiriverdi.
Benzer bir eleştiri Samsun kulübesine de yapılabilir. Galatasaray'ın gol arzusu en yüksek adamı Necati'ye özel önlem alınmaması hataydı. Ama Ertuğrul Sağlam'ın "Elimdeki malzeme bu" diyebilme hakkı ve sakatlıklar gibi mazereti de vardı.
Necati'nin üst üste iki golüyle öne geçen Galatasaray'da Hagi'nin bu oyuncuyu kenara alışı fren etkisi yaptı. Biraz da galibiyeti koruma arzusuyla savunmada kalabalık kalan sarı-kırmızılılar kalan sürede alıştığı bölge olan sol kanada geçen Hasan Şaş ile etkili olabildi. Adeta Gürcistan maçındaki kırmızı kartın intikamını Samsun'dan çıkarmak istercesine hırslı olan Hasan'ın Hakan Şükür'e gol attırma isteği sonuç vermedi diyecektik ki, Kral son saniyede klasını konuşturup skoru belirledi.