Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

İstanbul'da ne olacak?

Henüz adayların bile yeni yeni belirlendiği dönemde İstanbul yerel seçimlerini kimin kazanacağını sorgulamak kolay bir iş değil. Çok anlamlı da gözükmeyebilir.
Seçimi kimin kazanacağını öngörmek sonunda bilimsel araştırma konusudur. Ne var ki, Türkiye'de hayli prestij yitirmiş bir alandan söz ettiğimizi unutmadan bu saptamayı yapıyoruz.
Neredeyse bir futbol maçının skorunu bilmek türünden bir "kestirme"ye de dayanmaya başladı saha araştırmaları.
Oysa meseleye daha geniş açıdan bakmak ve siyasal davranış kavramının sınırları içinde ele almak gerek. Bunu sağlayacak verilerden mahrum olduğumuz için ister istemez siyasal sosyolojinin sınırlı bazı gözlemleri etrafında konuyu irdelemek mümkün. İstanbul çeşitli nedenlerle bir nirengi noktası teşkil ettiği için de üstünde durmakta yarar var. Bu nedenler arasında şehrin büyüklüğü, kozmopolit yapısı, aynı zamanda toplulukçu özellikleri burada ortaya çıkacak sonucun Türkiye bakımından önemini ifade ediyor.

***

Seçimin İstanbul'da AK Parti ile CHP arasında geçmesinden çok Sarıgül'le kısmen Topbaş ama büyük ölçüde Başbakan Erdoğan arasında geçeceği muhakkak. Ve İstanbul, tüm imkânlarına rağmen, AK Parti için kolay bir yer değil. Nitekim en son 2010 Referandumu'nda olsun, 2011 seçimlerinde olsun Erdoğan bu şehre ayrı bir ağrılık vermiş, ağırlığını koymuş, yaptığı çok sayıda mitingle oyları belli seviyeye getirmişti.
Ondan daha da önemlisi son yerel seçimlerde ortaya çıkan Kılıçdaroğlu faktörüydü. Daha popülist anlayışla, kazandığı dürüstlük imajıyla ve o tarihlerdeki yıpranmamış ismiyle sürdürdüğü politika yöntemiyle Kılıçdaroğlu oyları artırmış ve bir önceki 2004 seçimlerinde CHP'nin bu şehirdeki % 26'lık oyunu 2011'de % 37'ye çıkarmıştı. Bu bir başarıydı.
Şimdi Sarıgül çok farklı şartlarda giriyor seçime.
Kılıçdaroğlu'nun seçime girerken Sarıgül'ün bugün sahip olduğu ne iddiası ne imkânları ne de pozisyonu vardı. Sarıgül ise o partinin genel başkanlık koltuğuna gözünü dikmiş olarak, ilçe başkan adaylarını tayin ederek, çok daha farklı bir medya ve kamuoyu desteği ve propaganda imkânlarıyla yarışıyor. Çok daha popülist bir siyaset yürütüyor. Şişli gibi "beyaz Türklerin" yaşadığı bir bölgeden gelmekle birlikte mezhep politikalarını bile gerektiğinde söz konusu eden, son 20 yılda bir siyasal faktör haline gelmiş dinsel eğilimleri ve duyarlılıkları sürekli gündemde bulunduran bir yöntem izliyor.
Bu durumun bazı çıtaları ortaya çıkardığı besbelli.
Sarıgül'ün başarısı % 37'nin üstüne çıkmaktır.
Bu bir. Kılıçdaroğlu CHP oylarını % 42 artırmıştı.
Bu iki. Bunlar önemli parametreler. Bütün bunlara rağmen sonuç ne olur?
***

Onu bilmek zor. Ama şunu söylemek mümkün.
İstanbul seçimi, AK Parti açısından doğrudan bir rasyonel seçmen tabanında cereyan ediyor.
Evet, AK Parti de, üstelik çok bilinçli olduğunu bizzat Başbakan tarafından vurgulayarak, popülist politikalar uyguluyor. Halk da buna oportünist bir kabul gösteriyor. Ama onun ötesinde 1994-2014 arasındaki 20 yılda servis politikaları temeline inşa edilmiş bir yapı içinde bilhassa çevrenin oylarını alıyor. Merkezde de kemikleşmiş bölgeleri var.
Buna karşılık CHP seçmeni ise sübjektif seçmen davranışı içinde tutuyor kendisini. Zaten kazandığı bölgelerde oyunu artırıyor CHP, daha fazla artırıyor ama 2004'te yukarıda saydığım faktörler dışında çevreye giremiyor. Beşiktaş, Adalar, Kadıköy, belediye başkanları kıllarını kıpırdatmasa bile % 70'ler mertebesinde oy veriyor bu partiye.
Tamamen kültürel ve ideolojik nedenlerle.
Seçimi kazanmak veya kaybetmek burada düğümlü. Mesele oyların artışından çok uygulanan politikalar. İstanbul'u yönetmekten bahsediyoruz.
Bunun sadece iktidar-muhalefet karşıtlığıyla değil, proje ve yönetim siyaseti bağlamında ele alınması gerekir. Rasyonel, ne istediğini bilen seçmenle tutkusal seçmen arasındaki fark nedir, kim galip çıkacak, fazla kalmadı, yakında görülecek.
Yerel yönetimin merkezi yönetimden daha önemli olduğunu bir anlasak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA