Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

İngiltere'de seçim sonuçları

Bu satırları yazdığımız sırada partilerin kazandığı sandalye sayısı tam kesinleşmemişti. Şu andaki sonuçlara göre MP 301, İP 254, LP 54 sandalye sahibi oldu. Tahminlere göre Muhafazakâr Parti sandalye sayısını 306'ya çıkarabilecek. Buna göre MP oyların % 36'sını, İP % 29'unu, LP % 23'ünü elde ediyor. Böylece geçen seçime göre MP oylarını yaklaşık % 4 artırırken, İP oylarının % 6'sını kaybetti. Liberaller ise bütün çabasına ve seçim öncesi heyecana rağmen oylarını ancak % 1 artırdı. Bu nedenle de parti başkanı Nick Clegg sonuçları hayal kırıklığı olarak nitelendirdi.
Aslında hayal kırıklığı seçimin bütün tablosuna hâkim. Kaybedenin yitirdiği için bu duyguyla yüklü olması anlaşılabilir. İP 2001 seçimlerinde % 41 oy sahibiydi. 2005'te Tony Blair'i Başbakan yapan son seçimde oyları % 35'e düşmüştü. Çöküntü devam ediyor. Ama MP de bütün o şaşaaya ve sürdürülen gerçekten çok aktif, hatta saldırgan kampanyaya rağmen beklediği büyük başarıyı yakalayamadığı için sonuçlardan memnun görünmüyor. LDP 2001'de ve 2005'te de oyların % 32'sini almıştı. Fazla bir değişiklik olmadı demektir bu.
Gene de asıl sorun bunların hiçbirisi değil. İngiltere'yi bekleyen ciddi sıkıntı hiçbir partinin tek başına hükümet olacak çoğunluğu elde edememesi. Böylece 1974'ten bu yana Avam Kamarası ilk kez bir koalisyon hükümeti çıkarmak zorunda kalacak. Kıyametin koptuğu nokta da o. Şundan...
İngiltere'deki siyasal geleneklere ve teamüle göre bundan sonra ne yapılacağı bir hayli meçhul. Çünkü bazı kişi ve kesimlere göre eğer parlamento seçimde mutlak iktidar çıkaramamışsa mevcut başbakan göreve devam etmeli. Yani Kraliçe yeni kabineyi kurma görevini gene ona vermeli. O, gerekiyorsa bir koalisyon hükümeti yapabiliyorsa bir azınlık iktidarı oluşturma hakkına ve önceliğine sahip olmalı. Diğer bir kesime göre de seçim sonuçları eğer görev başındaki iktidarı oy ve sandalye düzeyinde azınlığa düşürmüş, diğer partinin arkasına yerleştirmişse hükümeti kurma görevi onun olmalı. Bu konuda şimdi Kraliçe kilit/hayati bir işleve ve karara sahip.
Böyle olduğu için MP lideri Cameron yaptığı ilk açıklamada "Kesin olan tek şey İP hâkimiyetinin sona ermesidir" dedi. Bununla Cameron bundan sonrası için bir pozisyon aldı ve hükümet kurma görevinin kendisine verilmesi gerektiğini belirtti. İngiliz "ketumluğu" daha fazlasını şimdilik söylemesine galiba engel denirken öğleden sonra Brown gazetecilerin karşısına çıktı.
Kısa konuşmasında Brown üç önemli noktayı vurguladı. Birincisi sorumluluğunun olduğunu ve devam ettiğini söyledi. Diğer parti başkanlarıyla görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Böylece bir koalisyon kurma aşamasında olduğuna dikkat çekti. Dolayısıyla görev beklediğini dile getirmiş oldu. İkincisi, iki önemli öncelik ortaya koydu. Bunlar ekonomik istikrar ve seçim sisteminin değiştirilmesi. Diğer partilerin bu konuyu açıkça deklare ettiğini öne sürdüyse de Brown, şurası bir gerçek ki, Cameron sistemin değiştirilmesi konusunda LDP kadar iştiyak sahibi değil.
Bütün bunların nasıl sonuçlanacağını zaman gösterecek. Fakat Cameron'un bir koalisyon kurması daha yakın ve kolay gerçekleştirilecek bir ihtimal. Üstelik MP koalisyonunu daha önce yazdığımız gibi LDP ile değil Unionist Parti ile ve Kuzey İrlandalılarla kurma hazırlığı içinde. Oysa LDP buna karşı önlem almış ve İngiltere'yi yönetecek iktidarın İP-LDP olduğunu belirtmişti. Fakat ortaya çıkan sandalye dağılımı buna da imkân vermiyor. Peki bir MP-İP koalisyonu olur mu? Telefonla ulaştığımız bazı gazeteci ve siyasetçi dostlarımız bunun istenebileceğini, doğru da olabileceğini ama liderler arasındaki ciddi görüş farklarının bunu uzak bir tasavvur haline getirdiğini belirtiyor. Oysa İngiltere'nin ihtiyacı bu yönde.
İngilizler soğukkanlı ve dikkatli insanlar. Henüz kimse sonuçlar büsbütün kesinleşmeden bir değerlendirme yapmak istemiyor. Gene de şu kadarı belli ve önemli: Britanya halkı neyi istemediğini açıkladı. Ama neyi istediği konusunda kafası karışık. Bunu bir koalisyon ihtimalinin belirmesi üzerine değil bir önceki seçime nazaran oylarda meydana gelen değişikliği dikkate alarak belirtiyoruz. Bütün o LDP tutkusuna ve Cameron heyecanına rağmen bir kere küçük parti neredeyse hiçbir değişiklik yaşamadı. Olduğu yerde kaldı. MP'nin oylarını artıracağı kesindi ama orada da çok ciddi bir artış meydana gelmedi. Ama seçim sisteminin azizliğini de bilmek gerekir. MP'nin bugün elde ettiği oy sayısı 2005'te Tony Blair başkanlığındaki İP'nin aldığından daha fazla. Fakat ortada hükümet kuracak sandalye yok.
Şimdi İngiltere'yi büyük bir kaos bekliyor. Hükümet programı anlamına gelen Kraliçe Konuşmasını (Queen's Speech) kim yaparsa yapsın İngiltere'de dişe diş bir iktidar ve siyaset mücadelesinin süreceği açıkça görülüyor ve bu insanları ürpertiyor. İngilizlerin seçim sonuçlarını tartışmak için halkın önüne palto ve atkıyla çıkması belki de ne yaşayacaklarının bir ön işareti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA