İlkçağlardan itibaren Nil deltasındaki verimli toprakları ve stratejik konumu ile Ortadoğu'nun lider ülkesi olan Mısır'da ne yazık ki bir insanlık dramı yaşanıyor.
Mısır'ın demokratik yolla seçilen ilk Cumhurbaşkanı Mursi'yi deviren ordu yeni cumhurbaşkanını atasa da ülke ciddi anlamda kaynıyor. Darbeyi içine sindiremeyen halk kalabalıklarını sakinleştirmek mümkün değil. Güvenlik güçlerinin başkent Kahire'de yaptığı katliamlara da hiçbir yüreğin dayanabileceğini sanmıyorum.
Bölgede önemli sayıda Türk yatırımcısı olduğunu ve hepsinin de tedirginlik yaşadığını biliyoruz. Çünkü artık yaşanan bu kaosun nasıl sonuçlanacağını kimse tahmin edemiyor.
Hemen yanı başımızdaki Mısır'a Türk işadamlarının ilgisi hep vardı ancak son yıllarda bu ilgi giderek artmıştı. Mısır'ın özellikle ucuz işgücünden ve yatırım ortamının artılarından faydalanmak isteyen başta tekstilciler olmak üzere birçok alanda üretim yapan işadamları bölgede yatırıma girişmişti.
Sadece üretim alanında da değil, Mısır'ın çeşitli şehirlerindeki alışveriş merkezlerinde birbiri ardına Türk marklarının mağazaları açılıyor ve büyüme işaretlerini veren pazarın sunduğu imkânlar Türk iş dünyasını hızla Ortadoğu'nun bu çok özel ülkesine çekiyordu.

LcWaikiki beklemede!
Dün konfeksiyon sektörünün en büyük isimlerinden LcWaikiki markasının sahibi Vahap Küçük ile sohbet ettim. LcWaikiki'nin Mısır'da hali hazırda 6 mağazası var, yenileri de yolda. Üretim tesisleri ise İskenderiye'deki Organize Sanayi Bölgesi'nde. Küçük, alışveriş merkezleri kapalı olduğu için mağazaların da açık olmadığını ancak İskenderiye'de üretime devam ettikleri söyledi.
"Niye Mısır'da yatırım yaptınız" diye sordum Vahap Küçük'e. "Mısır, Türkiye'nin 20 yıl önceki haline benziyor. Rekabet edebileceğimiz bir yer. Pazar hem çok cazip hem de büyüme potansiyeli çok yüksek" diye cevap verdi.
Açıkçası Türk işadamlarının dünyanın en sorunlu bölgelerine hiç korkmadan gittiklerine defalarca tanık oldum. Her dönem kaynayan Ortadoğu'da Mısır'da daha önce de yaşananlar iş dünyasını korkutmamıştı. Küçük, işadamlarının bazen bu yüksek riski aldığını, 'yüksek kazancın yüksek riskle' birlikte anıldığını bildiklerini söylüyor. Anlıyorum ki hepsinin bir B planı var. Şu anda beklemeye geçtiler ama hiçbiri Mısır'dan çıkmayı düşünmüyor.