Washington'da Atlanta Council'in Coca-Cola Başkanı Muhtar Kent'e geçen hafta ödül verdiği törene biz gazetecileri, Kent'in hem yakın dostu hem de uzun bir süre birlikte çalıştığı işadamı Anadolu Endüstri Holding Başkanı Tuncay Özilhan davet etmişti.
Özilhan, fırsat bulmuşken bizi Anadolu Sağlık Merkezi'nde işbirliği içinde oldukları ABD'nin son 20 yıldır "en iyi hastanesi" unvanını taşıyan Baltimore'daki John Hopkins Medicine'e (JHM) de götürdü.
John Hopkins'te tıp dünyasındaki son gelişmeleri dinleme ve hastanenin dünyaca tanınmış Türk doktorları ile tanışma fırsatı yakaladık. Baltimore'daki toplantıya geçmeden önce size, Tuncay Özilhan ile Washington-Baltimore arasındaki 1 saatlik yolculuğumuz esnasındaki sohbetimizi aktarmak istiyorum.
Anadolu Sağlık Merkezi kapılarını açalı tam 5 yıl oluyor. Özilhan'dan bu yıl artık hastanenin kendi kendini döndürmeye başladığını öğreniyoruz. Anadolu Grubu bu hastane için ilk başta 120 milyon dolar yatırmıştı. Ardından ilik nakli konusunda 15 milyon ve otel içinde 9 milyon dolar olmak üzere toplam yatırımı 150 milyon doları bulmuştu. Çünkü grup Ataşehir'de 20 milyon dolara, Suadiye'de de 10 milyon dolara uydu klinikler açmıştı. Ö
zilhan'a başka hastane açıp açmayacaklarını soruyorum. "Hayır" diyor, "Bir hastanenin tutunması 5 yıl. Biz bu hastaneyi iyi bir yere taşımak istiyoruz ve bundan sonraki en büyük amacımız tıp fakültesini devreye sokmak."
Tıp fakültesi, sağlık yüksek okulu ve hemşirelik okulu Anadolu Grubu'nun şu andaki önceliği. Özilhan, tıp fakültesi tamamlandığında 2 bin öğrencinin öğrenim göreceğini söylüyor. Grup tıp fakültesine 5 yıl içinde 60 milyon dolar harcayacak. Peki ya akademik olarak grup hazır mı? Özilhan, Gebze'de hastane için yaptıkları otelin yüzde 100 dolu olduğunu, en çok Bulgaristan, Romanya ve Irak'tan hasta geldiğini söylüyor. Bu arada öğreniyoruz ki tüp bebek için hastaneye en çok Amerikalılar geliyor. Şu anda Anadolu Sağlık Merkezi'nde tam gün çalışan 40 profesör var. Özilhan, "John Hopkins Medicine ile işbirliğimiz de çok önemli" diyor.
16 Nobelimiz var
İşte bu noktada Baltimore'de bir araya geldiğimiz John Hopkings CEO'su Steven Thompson'un söyledikleri önem kazanıyor. "Biz tıp alanındaki bilgimizi sadece ABD'ye değil, dünyaya sunmak istiyoruz. O nedenle Türkiye'deki bu işbirliği bizim için çok önemli. John Hopkins bugüne kadar tıp alanında 16 Nobel ödülü kazandı. Entelektüel özgürlük çok önemli ve buradaki bilgi dünyadaki tüm kuruluşlarla istendiğinde paylaşılıyor. Yani biz sağlık turizmine inanmıyoruz."
Gelemeyene hizmet önemli!
CEO Thompson ile konuşurken, Türkiye'ye yurtdışından tedavi için gelen hasta sayısının artmasının ve mesela John Hopkins yerine Gebze'ye gidecek olmalarının kendileri için rahatsızlık yaratıp yaratmadığını ya da Anadolu Sağlık Merkezi ile işbirliği yapmaktan pişman olup olmadıklarını da merak ediyoruz.
Thompson kesinlikle pişman olmadıklarını söylüyor ve "Asıl önemli olan buraya gelemeyen insanlara bu hizmeti kendi ülkelerinde verebilmek" diyor. 1990'lı yıllarda Baltimore'a çok daha fazla Türk hasta giderken şimdi Türk hasta sayısı çok azalmış.
John Hopkins'in uluslararası bölümünün başkan yardımcısı da Burak Malatyalı isminde genç bir Türk. Malatyalı, hastanenin toplam 1000 yatağının olduğunu ve tamamının dolu olduğunu anlatıyor. CEO'nun da hastanenin yatak sayısını arttırmayı düşünmediğini, çünkü asıl önem verdikleri konunun araştırma, geliştirme faaliyetleri olduğunu söylüyor. Öyle ki ABD'nin araştırma fonlarından 460 milyon dolar ile en büyük fonu John Hopkins alıyor. John Hopkins'in cirosu 7 milyar dolar ve hastanenin payı yüzde 50'den de az.