Amerikan Başkonsolosu Scott Frederic Kilner ile evlerinde Başkan Obama'nın Küresel Kadın Sorunlarından Sorumlu Büyükelçi olarak atadığı Melanne Verveer onuruna verdiği küçük yemek davetinde tanıştım.
Daha önceki yıllarda İstanbul, Ankara ve Adana'da görev yaptığı için Türkiye'ye, Türk kültürüne hayli aşina ve eşiyle birlikte İstanbul'da yaşamaktan da pek memnun buldum kendisini.
Başkonsolos Kilner kadar Türkiye'ye aşina diğer isim de Melanne Verveer. Bu hafta İstanbul'da ABD'nin girişimiyle KAGİDER'in evsahipliğinde kadınları hedef alan önemli bir konferans yapıldı.'Geleceğe Yatırım Yapın: Ekonomik Büyümeyi Yönlendiren Kadınlar' isimli konferansa Türkiye'nin yanı sıra Kıbrıs, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan'dan girişimci kadınlar davet edilmişti.
Melanne Verveer, Başkonsolos Kilner'in evindeki sohbet yemeğinde öncelikli amaçlarının yukarıda sözünü ettiğim ülkeler arasında kadınların birbirleriyle iletişime geçmelerinin, birbirlerinin hikâyelerini dinlemelerinin yanı sıra ve olası işbirliklerinin önünü açmak olduğunu söylemişti.
Melanne Verveer Clinton döneminden beridir kadın konusunda ABD'de çalışıyor. Şimdi de ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile birlikte kadınların daha çok iş hayatında yer bulması ve çeşitli ülkelerdeki kadına karşı şiddet gibi konularda farkındalığın yaratılması için hibe programlarını yönetiyor. Verveer'in bizim ülkemizdeki müadilinin Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf olduğunu belirteyim.
Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarından bazılarının projelerine ABD'nin fon ayırdığını da bu vesileyle öğrendim. Şimdilik dört STK'nın projesi yaklaşık 300 bin dolarlık fonu almış durumda. Ayşe ve Hüsnü Özyeğin'in kurduğu AÇEV, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Hüsnü Özyeğin Vakfı ve Anadolu Üniversitesi Kadın Araştırma Merkezi.
Hepsi önemli projeler ama benim ilgimi en çok kendi meslek grubumu ilgilendiren bir proje çekti. Verveer'in de heyecanla söz ettiği proje, 'Geleceğin Gazetecileri İçin Cinsiyetçi Şiddeti Görünür Kılma: Bireysel Farkındalıktan Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Muhabirlere' isimli proje Anadolu Üniversitesi'nde hayata geçecek. Doç. Dr. İncilay Cangöz, 12 aylık projenin içinde bir TV programı, kadının medyada ayrımcılığa maruz kalmadan temsil edilmesi konusunda bir el kitapçığı ve ders materyali olarak DVD üretiminin yer alacağını söylüyor.
Ne de olsa farkındalık en önemli konu, bu konu iyi anlatılırsa, yanlış anlamalar ortadan kaldırılırsa en azından kadın cinayetleri, şiddet gören kadınlar ya da kadının çocuk ve yaşlı bakım yükünün üstünden alınarak iş hayatına atılması gibi konular da bir arpa boyu yol alabiliriz.
Baktım Van'da diri diri gömülen Medine'nin yürek yakan öyküsünü Verveer bizim kadar iyi biliyor ve takip ediyor. AB'ye üyelik sürecinde de önümüzdeki en önemli konu 'kadın' meseleleriydi. Dışarıdan daha iyi tanınmamız için üstüne en çok çalışmamız gereken konu sanıyorum kadın konusundan başkası değil.