Türkler, söz konusu tasarrufları olunca hakikaten risk almıyor! Bunu ben söylemiyorum tabii ki.
Deniyor ki A tipi fonların B tipi fonlara oranının Türkiye kadar düşük olduğu başka ülke yok.
Hazine Bonosu kral bu ülkede. Tabii bu durum dünyada böylesine ciddi bir finansal kriz yaşanan günlerde herkesin işine geldi.
Milyar dolarlık fon yöneten bankacıların da, özel emeklilik fonlarını yöneten sigorta şirketlerinin de.
Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürü Giray Velioğlu'yla önceki gün mini bir sohbet yaptık.
Dedi ki şu anda sigorta sektöründe bir ritm bozukluğu yok. İnsan bir anda 'nasıl yani" deyiveriyor. Böylesine global bir kriz varken, harcamalar kısıtlanmışken bu mümkün mü?
Mümkün olduğunu anlatıyor. Şöyle ki düşünün sigorta sektöründe fonların yüzde 30'unun Hazine bonosu olma şartı konmuş ama öylesine bir talep olmuş ki bu limit kaldırılmak zorunda kalınmış.
Zaten kimsenin hisse senetleriyle ilgilendiği yok. Yabancı kaynaklı fonlarda üst sınır yüzde 15 iken, ilgi görmeyince bu sınır da kaldırılmış. Varsa yoksa Hazine bonosu gibi güvenli limanlar yani.
Giray Velioğlu, 'Pembe tablo çizmem tabii ki mantıklı değil, böylesi bir kriz varken. Ama bizimki tasarruf ön planda olan bir ürün olduğu için, ne fon girişinde ne de çıkışında bir ritm bozukluğu görmüyoruz" diyor.
Demek ki böyle dönemlerde gözü kara değil, az kâra kanaat getirip rahat uyumak her şeyden daha önemli oluyor.