Vedat Semiz'in Bodrum'daki 14 odalı Ada Oteli, yıllardır dünyanın en iyi otelleri listesinde boy gösteriyor. En son bu yıl Forbes dergisi Ada'ya Ortadoğu'nun en iyi 10 oteli arasında yer vermiş.
Bir dönem kimya sektöründe üretici olan ancak daha sonra fabrikasını yabancılara satıp, tamamen turizme kayan Semiz'in Bodrum tespitlerini çok önemli buldum.
Semiz iddia ediyor ki Bodrum'un iklimi değişiyor. Buna sebep olan da Bodrum'la hiç ilgisi olmayan Afrika hurması gibi ağaçların, bitkilerin getirtilip buraya ekilmesi. Bodrum'a ait olmayan bu bitkiler üstelik çok da su istediğinden yaklaşan su tehlikesi de düşünülecek olursa bir dizi yanlışı da beraberinde getiriyor. Bodrum'da olması gereken zeytin, zakkum ve begonvil. Ama galiba Semiz'in de dediği gibi bu güzellikler giderek azalıyor.
'Bodrum bir rant ve talan yeri' diyor Semiz.
Nasıl olmasın ki? Anlatılanlara bakılırsa 100 bin adet yazlık ev stoku olan bölgede 25 bin tane daha yeni ev için inşaat izni verilmiş. Üstelik altyapı tam bir keşmekeş. Bodrum kışları 100 binlik nüfusu ancak bulurken, yazın 1.5 milyona yakın nüfusun ağırlığıyla baş edemiyor.
Ne kanalizasyon sistemi buna dayanıyor, ne elektrik ne de su. Zaten kaba bir hesapla Semiz, kanalizasyon sorununu çözmenin 1 milyar dolara mal olacağını söyleyince, bu işin öyle kolay kolay yapılamayacağını düşünüyor insan.
Benim içimi en çok acıtan ise olmayan arıtma tesisleri.
Bu sadece Bodrum'un değil bütün Türkiye'nin sorunu ama denizi bu kadar güzel olan yerlerimizi oteli, restoranı, evleriyle topyekûn kirletmenin faturası yakında hepimize çıkmayacak mı?