Avrupa'dan bir biri ardına önemli açıklamalar geliyor. AB Komiseri Olli Rehn'in, AKP'ye açılan kapatma davasının tam üyelik müzakerelerinin askıya alınmasına yol açabileceğini dile getirmesi, eminim AB'ye girme hayali kuran herkesi umutsuzluğa itti.
Dün baktım, AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Lagendijk de reformlar konusunda ilginç bir açıklama yapmış ve AKP'nin Avrupa'nın desteğini koruması gerektiğine işaret ederek, Türkiye'de reformlar yapılmadığı takdirde Avrupa'nın AKP'ye sırtını döneceğini söylemiş.
Peki bu açıklamaları AB'ye üyelik için son dönemde sıkı lobi yapan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ nasıl yorumluyor?
Dün Yalçındağ'la görüştüm ve öğrendim ki 'dengeli' buluyor. Yalçındağ, 'Parti kapatmaya karşı söyledikleri doğaldır ama dengeli konuşuyorlar' diyor.
Peki müzakerelerin askıya alınma ihtimali gerçekten var mı?
Sahi müzakerelerin zaten 8 tanesi askıya alınmamış mıydı?
Üstelik parti kapatma davasından çok daha önce. Türkiye üstüne düşen görevleri yani reformları yerine getirmedi diye...
Arzuhan Doğan Yalçındağ, sohbetimizde o döneme atıfta bulunuyor. Duraklama dönemi yaşadığımızı üstelik bizden kaynaklanan nedenler yüzünden olduğunu hatırlatıyor ve TÜSİAD Başkanı olarak son dönemde yaptığı temasları göz önüne alarak, ' AB'den müthiş bir yaptırım sinyali almadım. Öyle bir sezgim yok diyeyim. Yaşadıklarımızın AB sürecini aksatacağını zannetmiyorum ama tabii reformlar konusunda yapılmayanları biz hep dile getirdik' diyor.
Moraller bozuk. Piyasalar alt üst. Herkes tedirgin. Böyle bir ortamda kuşkusuz AB'den gelen yorumlar herkesin dikkatini çekiyor. TÜSİAD Başkanı, tüm bu yaşananlar sırasında sivil toplumun ciddi bir şekilde dayanışma içerisine girdiğini ve Türkiye'nin bu süreçten güçlenerek çıkacağına inandıklarını söylüyor.
"Hukukun üstünlüğünün onlar da farkında. AB sürecini hırpalayacak, vahim bir durum görmüyoruz" dese de Arzuhan Doğan Yalçındağ, henüz çok net konuşmak için de erken olduğunu söylemeden edemiyor.
TÜSİAD Başkanı, şu anda Avrupa Birliği ile olan ilişkilerde fazla bir şey değişmediği görüşünde. Ne de olsa reform süreci şimdi değil, son 1.5 yıldır zaten yavaşlamışt ı ve onlar da dernek olarak bu süreci hızlandırmak için çalışıyorlardı.
TÜSİAD'ın yol haritasını değiştirip değiştirmediğini merak ediyordum ancak anlıyorum ki, dernek temaslarını sürdürmeye ve lobiye devam edecek.
AB'nin önemli başkentlerinde önemli isimlerle bir araya gelerek Türkiye lobisi yapan TÜSİAD, son olarak Polonya'ya yapacağı seyahati şu son olaylardan bağımsız olarak randevularda sorun yaşandığı için askıya almıştı.
Önümüzdeki hafta Olli Rehn'in Türkiye'ye gelmesi bekleniyor. Sanırım TÜSİAD da Rehn ile temaslarından sonra daha net görüş açıklayacak.
