Türkiye'nin en ilginç ihalelerinden biri daha geçen haftalarda yaşandı. Uzun zamandır beklenen, teknoloji şirketlerinin dilinden düşürmediği 3N, yani 3'üncü nesil iletişim ihalesiyle GSM şirketlerinin hepsi ilgiliydi. Oysa ihaleye sadece tek bir şirket katıldı. Turkcell, uzun zamandır hazırlandığı 3N ihalesine Genel Müdür Süreyya Ciliv önderliğinde katılırken, rakip şirketler Avea ve Vodafone ortalarda görünmedi. Üstelik kulaktan kulağa rakiplerin ihalenin iptali için uğraşacakları iddiası yayıldı. Turkcell de lisans bedeli olan 511 milyon doları, üstelik peşin ödeyeceğini taahhüt ederek, tek başına girdiği ihaleden 3N lisansını alarak çıktı. Şimdi ortalık toz duman. İhale iptal edilecek mi edilmeyecek mi, orasını kestirmek kolay değil. Bu hafta Misafir Odası'na konuk olan Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, 3N'nin Türkiye için ne anlam ifade ettiğini, yapacakları yatırımları ve ihalede tek başına kalma sürecini anlattı:
TAM ZAMANINDA GİRİYORUZ
* Stresli misiniz bugünlerde? Biraz heyecan var. Biraz belirsizlikler vardı. Biraz sürprizlerle karşılaştık. Fakat çok netiz. Gönlünümüz, kalbimiz aklımız çok rahat ve net.
* Siz ne istediğiniz konusunda çok netsiniz de, piyasa size onu verecek mi? Doğru bazı belirsizlikler var, ama piyasa 3'üncü nesili kucaklayacakmış gibi geliyor. O konuda da çok netiz.
* Üçüncü nesil uzun zamandır konuşuluyor zaten. Piyasanın hazır olmaması düşünülemez herhalde... Bu öyle bir şey ki, üçüncü nesil son on yılda telekomünikasyon dünyasının geliştirdiği en önemli ve yeni teknoloji.
* Ülke olarak biraz geç mi kaldık? İnanın, öyle bir yerdeyiz ki çok önce gelseydi bu teknoloji, bazı Türk firmalarının bu teknoloji üzerinde bazı servisler geliştirip bu servisleri Avrupa pazarında satmaları mümkün olabilirdi. Fakat belki de biraz geciktik. Bütün dünyada gelişmiş ülkelerde bu teknoloji kullanılıyor. Mesela AB'nin tüm ülkelerinde 3'üncü nesil teknoloji kullanılıyor. Çok yaygınlaşıyor. Çünkü 3'üncü nesil de kendi içinde gelişme kaydediyor. Bu teknolojinin gelişi yavaş oldu. Yeni teknoloji olduğu için ilk başta daha yavaş çalışıyordu. Ama, son bir iki yılda inanılmaz hızlandı. O yüzden aslında bizim ülke olarak gecikmemiz çok değil. Artık dijital dünyadayız. Önceleri analog sistemler kullanılıyordu. Üçüncü nesil tamamen dijital bir sistem. Yani ses, görüntü, data bunlar paket haline gelip, yollanıyor. Önceleri bunlar yavaş hareket ediyordu. Şimdi 20 misli hızla hareket edebiliyor.
3 MİLYON TELEFON UYUMLU
* Şu anda kullandığımız teknolojinin durumu ne? Siz 3'üncü nesille, mobil ortamda internete çok hızlı erişebileceksiniz. Mesela gazeteye fotoğraf göndermekte çok zorlanıyor olmalısınız. Bir toplantıda onlarca fotoğraf çekiyorsunuz. Ama hepsini göndermeniz mümkün değil. Sadece birini göndermek bile uzun zaman alıyor. Oysa 3'üncü nesil teknoloji ile bunlar saniyeler içinde oluyor. Bugün bu teknoloji dünyada kullanılıyor. Niye Türkiye'de kullanılmasın? Belge indirmek o kadar hızlı ve kolay oluyor ki. Bu sadece 3'üncü nesilin avantajlarından bir tanesi. İkincisi de, çok fazla fotoğrafı hızlı bir şekilde gönderince renkli resimleri de video gibi göndermek mümkün olacak. O zaman da görüntülü görüşme imkânı olacak. Yani uzay filmlerinde gördüğünüz görüntülü telefon artık gerçekleşiyor.
* Tabii cep telefonundan görüntülü konuşabilmek için 3'üncü nesile uyacak telefonlar olmalı değil mi? Şu anda Türkiye'de 3'üncü nesle uyarlı 3 milyon telefon var zaten. Bir işadamı düşünün. Bir başka ülkede yaptığı binanın son şeklini o dakika cep telefonundan video olarak seyredebilecek. İstediği konuşmaları anında görüntülü gerçekleştirecek.