Kimbilir şu anda her bulduğunu ağzına götüren 8 aylık bir oğlum olmasaydı, Çin yapımı oyuncaklarla ilgili gelişmeleri daha uzaktan takip edebilirdim. Ama işte olmuyor. Mattel firmasının kurşun içerdiği gerekçesiyle Çin yapımı bazı oyuncakları geri çağırmaya başladığı günden beri oyuncak atmaya başladım.
Bu öyle bir şey ki, inanın çok ama çok daha az oyuncağa sahip olduğumuz kendi çocukluk günlerimi dahi özletir oldu.
Çocukların gelişmesinde müthiş etkisi olduğu anlatılan oyuncakların büyüsüne kapılmamak mümkün değil. Ama evdeki tüm oyuncaklar Çin yapımı çıktı! Üstelik çoğunluğu Mothercare'den ya da Chicco'dan. Yani kalitesine güvendiğim markalardan. Bir de tabii insana güven veren CE standardı var. Yani herşey yolunda. Ama işte öyle değil. Markalara güvenim tam ama Çin'e değil! Kendi kendime Çin'de merdiven altı da olabilir, çok kaliteli fabrikalar da diyorum.
Ama gel gör ki, bebeği ağzına boyalı plastik bir oyuncağı götürdüğü zaman marka falan dinleyemiyor bir anne. Sadece oyuncağın üretildiği yere bakıyor!
Dün Toys 'R'us, bir basın toplantısı düzenledi. Şirket yöneticilerinin açıklamalarını okumuşsunuzdur. En azından birilerinin sorumluluk hissetmesi güzel bir şey. Fakat ne ilginç ki Türkiye'de 863 adet kurşunlu oyuncak satılmış olmasına rağmen sadece 44'ü iade edilmiş! Sanıyorum kimi aileler bu konuda yapılan uyarılardan haberdar değil ya da aslında şirket yeteri kadar duyuru yapmadı. Tüm bu gelişmelerden sonra, acaba diyorum yine de oturup oğluma bezden oyuncaklar mı yapmaya başlasam?