Önce Yassıada'nın % 65 imara açılacağı açıklandı. Sonra Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Yassıada'da, sadece, müzeyi gezmeye gelenlerin kalabileceği birkaç butik otele izin verileceğini belirtti. Şehircilik uzmanları, Yassıada'nın koruma amaçlı Nazım Planı'nda sit alanı olduğunu, bu vasfı kaldırıldığı takdirde yapılaşmanın sınırlı tutulacağına dair bir teminat bulunmadığını söylüyorlar. Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, adada bulunan ve bir zamanlar okul olarak kullanılan binanın, elden geçirilerek butik otel olarak hizmet vermesini düşünüyordu. Diyelim, birkaç butik otel, kafe, birkaç restoran kurulsun ama bunun ötesindeki bir yapılaşma, adanın, 27 Mayıs'ta kazandığı hüzünlü kimliğine yakışmaz. Bugün, sadece birkaç butik otel derseniz, eğer belgeye bağlanmazsa, İstanbul'un her yerinde görüldüğü gibi, bina üzerine bina inşa edilir. Turizm adı altında, rezidansa bile izin verilir. Zamanla Yassıada'da kurulan Demokrasi Müzesi de, ana unsur olmaktan çıkıp, bir teferruat haline gelebilir.
Bayraktar'ın açıklamasını olumlu karşılıyorum. Kimse, birkaç butik otele ses çıkarmayacaktır ama imarın daha da genişlemeyeceğine dair bir teminat gerekiyor. Bu işi sözle değil, belgeyle güvence altına almak lâzım.