Tayyip Erdoğan, Alevi camiasına zeytin dalı uzatmak adına "Hepimiz Aleviyiz" dedi ve Aleviliği Hz. Ali sevgisine dayandırdı. Kemal Kılıçdaroğlu da, CHP İstanbul milletvekili İhsan Özkes'in din adamlarına verdiği iftarda Alevi sorununa ilişkin kendisine yöneltilen bir soruyu şöyle cevaplandırdı: "Aynı Allah'a, aynı Peygamber'e, aynı Kur'an'a ve aynı Ehli Beyt'e inanıyoruz. Bu ayrışmayı doğru bulmuyoruz."
Oysa Sünniler ile Aleviler arasında inanç ve ibadette çok büyük farklılıklar mevcut. Söz gelimi, hepimiz Hz. Ali'ye inanıyoruz ama Aleviler, Hz. Ebubekir ve Hz. Osman'ın halifeliğini tanımıyorlar. Hz. Ali camide öldürüldüğü için, camiden ziyade cemevlerinde ibadet ediyorlar. Oruçları da farklı, namazları da; hatta duaları da.
İki lider de, iyi niyetle, tefrika yaratmamak gayretiyle böyle konuştu. Ama bu konuşma, Alevilerin taleplerini dindirmiyor. "Biz madem ki Sünnilerle tıpatıp aynıyız, o zaman uyum sağlayalım; ibadetimizi, inancımızı eşleştirelim" demiyorlar. Ve hâlâ cemevlerinin ibadethane sayılmaması meselesi, büyük bir hayal kırıklığı olarak gündemde yerini koruyor.