Fethullah Gülen'in Onursal Başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, basın özgürlüğü konusunda bir açıklama yaptı. Bu açıklama, zamanlaması itibariyle, Fazıl Say'a destek gibi değerlendirildi.
Oysa hiçbir ilgisi yok.
Vakıf, siyaset-medya ilişkilerini ve bu sahadaki yozlaşmayı ele alıyor.
Bir yandan siyasi baskıları tenkit ediyor, bunun neticesinde "otosansür" gibi demokrasiye aykırı bir durumun doğduğunu hatırlatıyor; bir yandan da medya sahiplerinin ticari faaliyetlerinin ve devletle yaptığı işlerin basın özgürlüğünü kısıtlayıcı bir niteliğe sahip olduğunu vurguluyor. Ve benim sık sık tekrarladığım bir hususa da parmak basıyor: "Son yıllarda Türkiye'nin gerçekleştirdiği demokratikleşme çabalarının, basın özgürlüğüyle bağdaşmayan gelişmelerle gölgelenmesi, uluslararası arenada Türkiye'nin imajını zedelemektedir" diyor.
Gerçekten de Türkiye, yüz yıldır biriken problemleri çözmeye yönelik adımlar atıyor; okyanusu aşıyor, sonra... Hasan Cemal işini kaybediyor... Ve okyanusu aşan Türkiye derede boğuluyor.