Fazıl Say, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 10 ay ceza aldı.
Say, birçok kişinin dini hislerini rencide etmiş olsa dahi, Türk Ceza Kanunu'nun 216'ncı maddesindeki şartın yerine geldiği söylenemez. 216'ncı maddenin 3'üncü fıkrasına göre, dini değerleri alenen aşağılayan kişi, ancak -fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halindehapis cezası alıyor. Kamu barışının bozulduğuna dair bir emare ortaya çıkmadı. Aksine, bu kararla provokasyona açık bir ortam yaratılmış oldu. Üzerine kolayca husumet çekebilecek konuşmalar yapan bir kişi olduğu için, Say bir anda bazı radikallerin nefret odağı haline gelebilir.
4. yargı paketiyle birlikte demokratikleşme adımları atıldı. Artık parasız eğitim talep edenler, poşu takanlar ya da HES'lere karşı protesto yürüyüşüne katılanlar, ek olarak, "örgüt üyeliği" suçundan cezalandırılmayacak.
Keşke Say beraat etseydi. Keşke mahkeme, olayı düşünce özgürlüğünü ön plana çıkararak değerlendirseydi.