Başbakan Tayyip Erdoğan, İmralı zabıtları hakkında konuşurken, Milliyet gazetesini ağır bir dille suçladı. "Eğer böyle gazetecilik yapacaksan, batsın senin gazeteciliğin" dedi.
Gazeteciler ellerine gelen haberi devlet memuru gibi değerlendirmez. Haber unsuru olan yazılara yer verirler. Bu açıdan Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak'ın doğru bir iş yaptığına inanıyorum. Ama tabii, zabıtların muhtevası, kamuoyunun psikolojisini olumsuz etkilemiş, hükümetin işini de zorlaştırmıştır. Buna rağmen, "sızıntı"yı yok farz ederek, yola devam edileceğini açıklayan AK Parti, sorumluluğuna müdrik bir iktidar görüntüsü çizmektedir.
Zabıtları kimin sızdırdığı önemini koruyor. BDP milletvekilleri Pervin Buldan ve Altan Tan'ın İmralı'da not tuttuğu belirtiliyor. Muhtemelen bu notlar bilahare birleştirildi ve "İmralı zabıtları" denilen bir metin ortaya çıktı.
İlk soru: Metin, partide kimlerle paylaşıldı? BDP, bunun izini sürmeli. Kimin yaptığı anlaşılırsa, arka plandaki maksadı da teşhis edebiliriz. Müzakereleri baltalama ard niyeti var mı? Yoksa, "Bizim bildiğimizi başkaları da bilsin" diye şeffaflık adına mı bu sızıntı gerçekleşti?
İkinci soru: Sadece el yazısı not söz konusuysa, metinde yer alan "Biraz durdu yeniden başladı", "Gülerek", "Sırrı'ya dönerek", "Sırrı'nın sözünü keserek", "Bu açıklamalar üzerine biraz düşündü, önündeki mektupları karıştırdı, sonra tekrar söze başladı", "Çay geldi" gibi ibareler de mi notlarda bulunuyordu? Yoksa, görüntülü bir çekim mi yapıldı?
Üçüncü soru: Zabıtlarda "Heyetteki 3 kişi odadan çıktık. 15 dakika sonra tekrar çağırdı bizi" şeklinde bir cümle mevcut. Bu cümle, metnin BDP tarafından kaleme alındığını göstermiyor mu?
Dördüncü soru: Toplantıda hazır bulunan MİT üyesi ayrı bir çekim yaptı mı? Ya da not tuttu mu? Tuttuysa, elde edilen metin kimlerle paylaşıldı?
Yukarıdaki soruların cevabını bizler alamasak dahi, hükümetin böyle bir çalışma yaptığını tahmin etmek kolay. Sonucu, kamuoyuyla paylaşır mı? Ya da ne kadarını paylaşır... Bunu da bilmek mümkün değil. Ama bundan böyle daha dikkatli ve sızıntıya mahal vermeyecek biçimde adım atılacağına inanıyorum.