Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in 11 maddelik teröre karşı ulusal mutabakat metnini dikkatle okudum. Aslında, Türk halkının genel taleplerini seslendiren bir iyi niyet mesajı. Böyle bir metin ile terörün kaynağını oluşturan Kürt meselesini sona erdirmek ve barışı sağlamak mümkün değil.
Maddeler, PKK/BDP haricinde bütün vatandaşlara hitap ediyor: "
Teröre karşı müşterek tavır Mücadelenin insan haklarına saygı çerçevesinde cereyan etmesi Daha demokratik, daha özgürlükçü, daha eşitlikçi bir devlet-toplum ilişkisi Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi..."
Ayrıca, Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım, şehit ailelerine daha büyük destek vs...
Cemil Çiçek'in amacı, terörü destekleyenleri izole etmek olabilir ama bu gerçekçi değil. Sorunu, terörü destekleyenlerle çözmeye çalışmalıyız. Nitekim Oslo'da ve Habur'da bu istikamette adımlar atıldı.
İspanya'da ya da İrlanda'da -defalarca yazıldı ama tekrarlayayım- siyasi partiler terör örgütünü kurmuştu. Bu yüzden, onların örgütte sözü geçiyordu.
Bizde ise, peş peşe kurulup kapatılan siyasi partilerin manevi lideri Öcalan, kurucu irade PKK.
BDP'lilerin PKK'lılarla öpüştüğü, PKK'nın yaygın şiddet eylemleriyle kurtarılmış bölgeler kurmaya çabaladığı bir ortamda, BDP ve PKK'sız bir çözüm nasıl gerçekleşecek?
CHP, MHP ve AK Parti zaten terör eylemlerine her zaman karşı.
Çiçek, terörle mücadelede uluslararası işbirliği sağlanmasını da öneriyor.
İyi de, bu çabalar zaten mevcut.
Fakat bunun yanı sıra, Suriye-İran ilişkileri çıkmazda. Bu durum, kolay kolay düzelecek gibi de değil.
Sonuç itibariyle, amaç güzel, lâkin yaraya merhem olamaz.