Şemdinli'de cereyan eden çatışma ve Foça'daki askeri araca saldırı Türkiye'ye yönelik tehdidi de gözler önüne serdi. Şöyle ki: KCK operasyonları etkili biçimde yapılmasaydı, terör şehirlere sıçrayacak, illerimizin tümünde şiddet eylemleri patlak verecekti. KCK operasyonlarının zaman zaman ilgisiz kişileri, siyasi kadroları da kapsadığı doğru. Ama Kandil'den talimatla yönetilen, legal olduğu kadar illegal yapılanmayı da ihtiva eden ve maalesef BDP kadrolarıyla iç içe geçen KCK'ya yönelik operasyonların Türkiye'yi yaygın şiddet eylemlerinden koruduğu gerçeğini de inkâr edemeyiz.
Bir küçük ayrıntı: Şemdinli istihbaratının MİT'ten geldiğini söyleyenler var. Eğer öyleyse, konu biraz daha netleşmeli. Acaba MİT bu bilgiyi hangi makama verdi? Buna mukabil, istihbaratın, teslim olan 2 teröristten geldiği söyleniyor. Bu kişiler "9 aydır Hakkâri'yi ele geçirmek üzere özel eğitim görüyorduk" itirafında bulununca, büyük çaplı operasyon düzenlenip, hadiselerin önü alınıyor. Demek MİT'in istihbaratı söz konusu olmayabilir. Meseleye şüpheyle yaklaşmakta fayda var. Hakan Fidan krizinden ve Uludere fiyaskosundan sonra, sakın MİT, kamuoyu gözünde aklanmak için Şemdinli operasyonunu kendi başarısı gibi göstermeye çalışıyor olmasın? İstihbarat, teslim olan 2 PKK'lıdan mı geldi? Yoksa MİT'in PKK ve KCK içine sızdırdığı ajanlardan mı elde edildi?