Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'la gündemdeki konuları konuştum. Ayrıca, önemli bir haber verdi: 5 Ağustos günü İstanbul Kadıköy Meydanı'nda Burma/ Arakan'da yaşanan Müslüman katliamını telin etmek üzere mazlumlara destek mitingi düzenliyorlar.
Telefonun ucunda Kamalak'ı bulmuşken, kendisine merak ettiğim bazı sorular sordum:
- Has Parti'den sonra Saadet Partisi de AK Parti ile birleşecek mi?
- Biz, İslâm Birliği'ni savunuyoruz. Haçlı Birliği'ne karşıyız. Faizi benimsemiyoruz. Buna mukabil Tayyip Erdoğan "Bir dünya gerçeği" diyor. Bize göre küresel emperyalizmin bir gerçeği.
- Numan Kurtulmuş'un AK Parti saflarına geçmesine ne diyorsunuz?
- Tayyip Erdoğan, her ne kadar "Milli Görüş gömleğimi çıkarttım" dese de gene özünde bazı etkiler kalmıştır. Ama Numan Kurtulmuş hiçbir zaman, ilkesel bazda da Milli Görüşçü olmadı. Onun ağzından hiç faize karşı bir lâf duydunuz mu? "NATO ile ilişkileri gözden geçirmeliyiz" dedi mi? İslâm Birliği lehinde cümleler işittiniz mi? Bence 2002'den itibaren AK Parti ile dirsek teması vardı. İki sebepten o tarihte gitmedi: 1) Lider Tayyip Erdoğan'dı. AK Parti'li olsa, ancak ikinci sırada yer alacaktı. Oysa Saadet'te birinciliğe, liderliğe oynayabilirdi. 2) AK Parti'nin başarılı olup olmayacağından emin değildi. Bu bütünleşme Erdoğan açısından da akıllı bir davranıştır. Şemsiyesini geniş açıyor; herkesi davet ediyor.
- AK Parti'nin Suriye politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Obama, "Esad yürüyen bir ölüdür" dedikten sonra, Tayyip Erdoğan "kardeşi" olarak mütalâa ettiği Esad'a karşı tavır aldı. "Suriye'deki gelişmeler Türkiye'nin iç meselesidir" dedi. Aslında, tıpkı Fas'ta olduğu gibi, Suriye'de de Esad'la birlikte çözüm bulunmalıydı. Amaç, Türkiye'yi bir savaşın içine sokmak ve parçalamaktır. İsrail, sınırlarını "vaat edilmiş topraklar"ın tümünü -Nil'den Fırat'a kadar- kapsayacak şekilde genişletmek arzusunda. Abdülhamit Han, Yahudilerin Filistin'den toprak aldıklarını öğrenince, yabancıya toprak satışını engellemişti. Araziyi kamulaştırıp, "Sultani arazi" ilan etmiş ve yabancıya toprak satışını da yasaklamıştı. 1909'da Abdülhamit düşürüldükten sonra işbaşına gelen İttihat Terakki'nin ilk icraatı bu yasağı kaldırmak oldu. Demek istediğim o ki, amaç Büyük İsrail devletini kurmaktır.