Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) katsayıyı tamamen kaldırdı. Geçtiğimiz yıl (Şubat 2010), birkaç teşebbüsü Danıştay 8. Dairesi tarafından engellendikten sonra, "alan içi" tercihlerde 0.15, "alan dışı"nda 0.12 katsayısının uygulanması, yüksek mahkeme tarafından da onaylanmıştı. Bu defa hemen hemen hiç tartışma olmadı ve katsayı tamamen kaldırıldı.
28 Şubat süreci başlayana kadar, İmam Hatipliler ve meslek liseliler, üniversite girişinde düz liselilerle eşit hakka sahipti. Cumhuriyet de zaten, her şeyden önce eşit vatandaş değil mi? Post-modern darbeyle birlikte, İmam Hatiplilerin üniversiteye girişinin önünü kesmek için bütün meslek liselileri de mağdur eden "katsayı" benimsendi. Üniversite imkânı zorlaşınca, meslek liselerine rağbet azaldı; buralara devam eden talebelerin kalitesi de düştü.
28 Şubat sürecinde, İmam Hatiplerin orta kısmı kapatılıp, mezunlarına katsayı engeli konulurken, "Dinciler sosyal bilimlere ilişkin fakültelere girip, kaymakam, vali olacaklar; devlette kadrolaşacaklar" iddiası ortaya atılmıştı. Rakamlar gizlenerek endişeler körükleniyordu. Halbuki o tarihte İmam Hatiplerin orta ve lisesinde toplam 461 bin öğrenci vardı. Genel liselerde ise, orta kısım ve lise bir arada 9 milyon öğrenci okuyordu. Genel lise öğrencisine, İmam Hatip lisesi öğrencisinin (orta+lise) oranı % 5 civarındaydı. Bunların da çok küçük bir bölümü üniversiteye gidiyordu. "Kadrolaşıyor" lâfı çıkarıldı. Sayılara bakma gereği duyulmadan, İmam Hatiplilerin önüne katsayı engeli konuldu.
Şimdi o yanlıştan dönülüyor. Belki, teşvik etmek için, meslek lisesi mezunlarına pozitif ayırımcılık getiren katsayı uygulaması başlayabilir.