Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) 2. Olağan Kongresi'nde, tüzükteki "...kardeşliğin temelinin tarihin derinliklerinde yattığını beyan eder" cümlesi çıkarılmış. Divan Başkanı Osman Özçelik, gelişmeyle ilgi soruları cevaplarken, "Kardeş değil, eşit olmak istiyoruz" demiş.
Eğer kardeşsek -ki öyleyiz- bunun tüzükte yazmasına zaten gerek yok; yüreklere yazılması yeter. Ama kardeşsek... "Olur mu böyle olur mu, kardeş kardeşi vurur mu?" diye sorabiliriz.
Sorabiliriz diyorum fakat, kardeşler vuruşmuyor; vuruşturuluyor. Sanki bir senaryonun gereğini elbirliğiyle yerine getiriyoruz. Sonunda, kimse için mutluluk, refah ve huzur olmayan bir senaryo.
BDP, keşke, "Kardeş değil eşit olmak istiyoruz" yerine, "Eşit kardeşler olmayı arzuluyoruz" deseydi. Ve keşke, Meclis boykotunu sürdürmek yerine, eşitliği bozan yasalara karşı TBMM çatısı altında mücadele yürütseydi.