Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

BDP ve CHP'nin farkı

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), temsil ettiği kitlenin hak ve özgürlüklerini genişletme mücadelesi veriyor. Üstelik Hatip Dicle'nin hiç hesapta yokken milletvekilliği engellendi. Bir başka haksızlık da, Dicle'nin oylarıyla, AK Partili Oya Eronat'ın seçilmesi oldu.
Dicle haklı... Çünkü:
1) Mahkûm olduğu konuşma, düşünce özgürlüğü kapsamında görülebilir. Terör örgütünün amacının propagandasını yapmayı suç sayan Terörle Mücadele Kanunu'nun 7'nci maddesi, çoğu kez, mahkemeler tarafından, ifade hürriyetine darbe vuracak şekilde yorumlanıyor.
2) Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Dicle'nin adaylığına önce izin verdi; listeler kesinleşti; Dicle, seçimde kazanıp milletvekili oldu. Sonra milletvekilliği düşürüldü.
3) Yargıtay, Dicle'nin davasını öne aldı; süratle tamamladı. Nasıl olduysa, 22 Mart'ta kesinleşen hükümden, YSK'nın haberi olmadı. Hem de bu cezayı veren Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyesi Halim Aşaner'in, aynı zamanda YSK'nın üyesi olmasına rağmen.
4) % 10 barajı bulunmasaydı, BDP, aday listesiyle seçime katılacaktı. Dicle'ye yasak gelse bile, alttaki adaylar yukarıya kaydırılacaktı. BDP'nin oylarıyla bir AK Partili seçilmeyecekti.

***
CHP'nin durumu BDP'den farklı. Önce Kılıçdaroğlu kamuoyuna, partisinin neden 2 Ergenekon sanığının arkasına takılarak boykota kalkıştığını izah etmeli. Eğer "uzun tutukluluk sürelerini protesto etmek" gibi sembolik bir tavır söz konusuysa, nerede çözümleri? Her kafadan farklı bir ses çıkması, CHP'nin genel bir rahatsızlığa çare aramaktan ziyade, 2 tutuklu Ergenekon sanığını "cezaevinden kurtarmak" peşinde olduğunu gösteriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA