12 Haziran'a çok az süre kaldı ama, sözleşmeliler, hâlâ, seçim öncesi kanun hükmündeki bir kararnameyle (KHK) kadroya kavuşacakları günü bekliyorlar. 3 yıldır verilen sözler tutulmadığına göre, Başbakan ya da eski ve yeni Milli Eğitim Bakanlarının, seçim sonrasına bir tarih vermelerine inanmak için ortada sebeb yok. Çünkü sürekli oyalanmış bu kişiler. Ve yıllar yılları kovalamış.
Bana Twitter'dan ulaşanların düşüncelerini Başbakan'a iletmek istiyorum: Kanun hükmündeki kararnameyle onlara umut veremez misiniz?

***

Bakın nasıl yakınıyorlar:
Modern kast sistemine maruz bırakıldık. Ömür boyu köy neslini biz mi mezun edeceğiz? Sözleşmeliyi kabul ettim. Çünkü 27 yaşında babamdan 5 lira harçlık almaktan utanıyordum; o, emekli maaşıyla evi zor geçindiriyordu. Sırf sözleşmeliyim diye adam bana 3 yıl çıktığım kızını vermedi. Sözleşmeli şartları, modern kölelik. 79 puanla sözleşmeli olarak atandım. Şimdi 75 ile kadrolu alıyorlar. Bakanlarımıza güvenip, KPSS'ye girmedim. Okulumda 80 puanla kadrolu var, ben 88 puanla sözleşmeli matematikçiyim. Benim kadrom yokken, kadrolulara Doğu affı geldi. 2008'de 79 puanla sözleşmeli Şırnak'a atandım; şimdi 75 ile kadrolu alacaklar. Doğu'da öğretmen yok, sözleşmeli öğretmen ata. Buna mukabil, Batı'daki kadrolu öğretmene zorunlu hizmet affı getir. Bazı kadrolular hiç Doğu'ya gitmedi. Bazı sözleşmeliler hiç Batı'ya gitmedi. Doğu'da personel tutmak için çıkardık dediler sözleşmeli işini ama, 2010 Mayıs ayından önce işe başlayan bütün kadrolu öğretmenlere mecburi hizmet affı verdiler. 2010'da atanan kadrolu öğretmene, Doğu affı getirildi. Artık verilen sözlere inanmadığım için, KPSS'ye çalışıyorum. Ders mi çalışalım, öğrencilerimize ders mi anlatalım? 70 bini öğretmen, diğerleri farklı bakanlıklarda, toplam 309 bin sözleşmeli personel ve aileleri müjde bekliyor. Son olarak, Başbakanımız, Memur-Sen Kongresi'nde tüm sözleşmelilere kadro sözü verdi. Seçim sonrası beklenilmeden, kanun hükmündeki kararnameyle sözleşmeliler kadrolu yapılsın. Öğretmenler Günü'nde yemin edeceğimi düşünüp heyecanlanmıştım. Okul müdürüm, "Siz sözleşmelisiniz olmaz" dedi. Öğretmenler odasında kadrolular ellerinde püskevit şakalaşıyor; sözleşmeliler bir köşede ağlaşıyor.

Sağlık Bakanlığı'nda da sözleşmeli personel var ve bakanlığın 8 yıldır hiçbir kadrolu alım yapmadığı belirtiliyor. 4924 denilen sözleşmeliler ile işe başlanmış; sonra da 4-B alımlarıyla devam edilmiş. Sağlık personeli, sadece 4- B'lilerin değil, sayıları çok az olan 4924'lerin de, kadroya alınmasını talep ediyor. "Sesimiz az çıkıyor; bizi sakın unutmayın" diye ilgililere sesleniyor. Gene sesi az çıkan bir kesim de, 5393 sayılı Belediye Kanunu'na göre çalışan, sözleşmeli teknik personel. "Ya bizim durumumuz ne olacak?" diye soruyor. Acaba Tayyip Erdoğan, tam da seçim öncesi sözleşmelilere bir müjde veremez mi?