Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'ye iftira atmaya doyamayan bir siyasetçiyle karşı karşıyayız. Bu nasıl bir ruh hali! Özhaseki, Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkmaya hazır. Keşke iddia sahibi CHP Genel Başkanı, böyle bir karşılaşmayı kabul etse. Ama etmiyor. Bu durumda, "Çamur at izi kalsın" ilkesini benimsediği anlaşılıyor. Son olarak, "Tayyip Erdoğan'a gönderdim" dediği mektubun içeriği, başbakanın açıklamasına bakılırsa, eskileriyle aynı. Yani, şu anda hapiste olan Hacı Ali Hamurcu'nun iddiaları tekrarlanıyor. Kılıçdaroğlu, "İki müfettiş tayin edilsin" diyor. Oysa 2007'de ortaya çıkan bu olay, çoktan yargıya intikal etmiş; suçlular da cezalandırılmış. Hacı Ali Hamurcu, taksi hattı satışlarında, Kayseri Belediyesi Ulaştırma Koordine Merkezi (UKOME) Müdürü Süleyman Temeltaş ile birlikte usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle, Özhaseki tarafından savcılığa şikâyet ediliyor. Kendiliğinden savcılığa ya da polise gidip belediyedeki çeteleşmeyi ihbar etmiyor Hamurcu. Yaptığı usulsüzlük meydana çıkınca ve Özhaseki savcılığa suç duyurusunda bulununca, Süleyman Temeltaş'ın yönlendirmesiyle Büyüşehir Belediye Başkanı da dahil olmak üzere, belediyede çalışan birçok kişiyi suçluyor. Peki biz bunu nereden biliyoruz? Hamurcu'nun 24.10.2007'de, Kayseri Başsavcı vekili İsmail Dalan'a itirafından. 24.10.2007'deki ifadesinde Hacı Ali Hamurcu şöyle diyor:
"Süleyman Temeltaş, daha önce açıkladığım senaryoyu bana anlatarak, bu şekilde ifade verip, belediyedeki üst düzey görevlileri suçlayacak olursam, onların beni kurtaracağını söyledi. Hakkımdaki suçlamalardan kurtulmak için ve belediye üst düzey görevlilerinin yardımını sağlamak amacıyla ifadeyi verdim. Önceki ifadelerimin gerçek dışı olduğunu belirtiyorum. Petrol istasyonlarıyla ilgili olarak açıkladığım usulsüzlükler tamamen hayalidir. Süleyman Temeltaş'ın bana yazmış olduğu senaryoyu ifademde tekrarladım. Şikâyetimden vazgeçmem için şahsıma para teklif edildiği iddiası da, Süleyman Temeltaş'ın bana verdiği öğütten ibarettir."
Durum bu kadar apaçık meydandayken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ısrarı, ciddi bir siyaset adamına hiç yakışmıyor.
Bir de mühür meselesi var. Kılıçdaroğlu, belediyenin mührünün kullanıldığını söylüyor. Doğru... Ama bu mühür Büyükşehir Belediye Başkanı'nın kullandığı mühür değil. Belediyede tek mühür yok. Belediye Başkanı 1 No'lu mührü kullanıyor; Hacı Ali Hamurcu ise, çalıştığı daireye ait olan 13 No'lu mührü kullanıyor.