Türk Silâhlı Kuvvetleri, evvelce kapalı bir kutuydu. Açılınca, hiç de hoşa gitmeyecek durumlar ortaya çıktı. Bunlardan en hafifi, askerliğini yapan 231 bin kişinin, berber, kadın kuaförü, müzisyen, garson, aşçı, çaycı ve şoför olarak çalıştırıldığının öğrenilmesiydi. "Vatana hizmet" diye askere al, sonra da, bedavadan ayak hizmetinde çalıştır. TSK'ya yakışmayan bir davranış!!! Üstelik, "Bedelli askerliğe geçit veremeyiz; ihtiyacımız var" deyip de, silâh altına aldıklarınızı garson, berber, şoför vs. yapmak... Hiç olmadı! Neyse, Genelkurmay Başkanlığı, doğan tepkiler üzerine bu uygulamadan vazgeçiyormuş.
Ama keşke ortaya dökülenler bu kadar "masum(!)" olsa. Bakın daha neler neler su yüzüne çıktı: Faili meçhul cinayetler, fişlemeler, kanunsuz dinlemeler, casusluk ve şantaj amaçlı fuhuş çetesi, yalan haber yaymak ve halkın beynini yıkamak için kurulan psikolojik harekât siteleri, ard arda yapılan darbe ve suikast planları, ona buna kara çalmak üzere girişilen tertipler...
Yarısı düzmece olsa "Haydi diyelim bir kısmını The Cemaat ayarladı!", diğer yarısı gözbebeğimiz ordumuzun bir çok mensubunun nasıl bir çamur deryası içine battığının işareti sayılmaz mı?