Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Bakanlık, HSYK ile neden karşı karşıya?

Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında, hükûmete bir çağrıda bulundu: "Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Adalet Bakanı arasındaki yazışmalar ortaya çıktığı takdirde, üyelerin niçin istifa ettiğinin anlaşılacağını" söyledi. Bu yazışmayı merak edip, bakanlığa sordum. Olayı sizlerle paylaşayım:
12 Eylül referandumundan sonra, HSYK, Adalet Bakanlığı'na "Gündemi yapın, Kurul'a getirin, 17 Ağustos'ta size sunduğumuz 150 kişilik listeyi görüşelim" diyor. (Ufak bir hatırlatma: İlke kararları çerçevesinde ve HSYK'nın da görüşünü alarak bakanlık, hazırladığı kararname taslağını Kurul'a sunduğu 17 Ağustos'ta, üyelerin, 150 ismin daha değiştirilmesine ilişkin talepleriyle karşılaşmış, bu talepleri incelemeye almıştı.) Bakanlık şu cevabı veriyor: "Anayasanın eski 159'uncu maddesi yürürlükten kalktı. Uyum yasaları çıkıp, 3 Daire kuruluncaya kadar, geçici maddeye göre, HSYK tek Kurul olarak çalışacak ve 15 üyenin katılımıyla toplanabilecek. Oysa şu anda HSYK'nın sadece 7 üyesi var."
Bunun üzerine, HSYK biraz da siyasi tonu yüksek olan bir yazı gönderiyor Adalet Bakanlığı'na: "Anayasaya göre, görev süremiz devam ediyor. Yarım kalan kararnameyi bu Kurul tamamlayabilir. Suç işliyorsunuz. Kurul'u çalıştırmıyorsunuz. Çabalarımıza rağmen sonuç alınamıyor" mealinde cümleler sarf ediyor.
Kim haklı? Yeni yürürlüğe giren geçici madde hükmüne göre, "3 Daire kurulana kadar, Kurul, 15 kişiyle toplanır" denilmesine rağmen, acaba heyet, 7 kişiyle görev yapabilir miydi? Bu tamamen, hukuki bir tartışmanın konusu. Ama toplansaydı ne olacaktı, bunu söyleyebilirim. 150 kişilik kararnamede, HSYK'nın ne gibi talepleri vardı? "Hâkimler bağımsız olmalı" derken, sadece hükûmete karşı bir bağımsızlık mı söz konusu? HSYK ile hükûmet arasındaki mücadelenin, Ergenekon davaları dolayısıyla çıktığı hatırlanırsa, HSYK'nın, yürüyen davalara müdahale mahiyetindeki tavrını eleştirmek gerekmez mi? Şemdinli davası savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten atılması, bunun en belirgin örneğiydi. Son anda, 17 Ağustos'ta, gündeme getirdikleri 150 kişilik kararnamede de, Ergenekon davalarını gören bazı hâkim ve savcılara yönelik keyfi tasarruflar vardı. Oysa Atama ve Nakil Yönetmeliği, ilkeler tespit etmiş. Sözgelimi, birinci bölgedeki hâkim ve savcıların, 7 yıldan önce, kendi istekleri olmadan, kararnameye girmemeleri öngörülmüş. Ancak, kendi talepleri olursa, ya da bir üst göreve atanacaklarsa veyahut bir disiplin cezası söz konusuysa, süre dolmadan başka bir yere kaydırılabiliyorlar. Uygulama genelde böyleydi. Ve gene uygulamaya göre, bir hâkim, kendi istemeden, baktığı davadan koparılıp, başka bir mahkemeye de atanmazdı. O mahkemede çalışmasının sakıncası ortaya çıktığı takdirde, ya da hakkında soruşturma varsa, elbette mahkemesinden alınabilirdi.
İşte Bakanlık'la, HSYK arasındaki mücadele bu noktada ortaya çıkıyor. Bakanlık, "Hâkim ve savcıların talebi yok; Atama Nakil Yönetmeliği'ne göre görevleri sürmeli" diyor. HSYK, "Ama bunlar hakkında çok sayıda suç duyurusu mevcut. Bakanlık soruşturma izni vermiyor. Bu yüzden bizi müdahaleye zorluyor" görüşünü seslendiriyor.
Neticede, bakan soruşturma izni vermediği takdirde, idare mahkemesi devreye girebiliyor. Ama tabii ki iş, biraz daha uzuyor.
Tekrar edelim: HSYK'daki kavga, Ergenekon davaları dolayısıyla alevlendi. Bu davadan yargılananlar, bazı hâkim ve savcılardan rahatsız. Ama özel yetkili mahkemelerin yapısı HSYK'nın müdahalesiyle değişir, hâkimler sürülür, yenileri o mahkemelere atanırsa, bu defa Ergenekon'a "Asrın davası" diyenler ve adil bir biçimde sonuçlanmasını ümit edenler rahatsız olacak.
Anayasa değişikliğiyle yeni HSYK kuruluyor. Teftiş Heyeti, Kurul'a bağlanıyor ve zaten müfettişleri Kurul seçiyor. Adalet Bakanı'nın yetkileri iyice sınırlanıyor. Bakalım bu yeni durum, kavga ve tartışmaları sona erdirecek mi?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA