Eleştirilen noktalardan biri Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısının değiştirilmesi.
HSYK'nın seçilmiş üyelerinin sayısı 5'ten 20'ye çıkıyor. Bu yüzden büyük oranda yenilenme söz konusu. Mevcut durumda, 5 üyenin tümünü Yargıtay ve Danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından cumhurbaşkanı atıyor. Yeni düzenlemeye göre, mevcut 5 üye, sürelerini tamamlayıncaya kadar görevlerini sürdürecek. 15 yeni üye geliyor. Ama 15 yeni üyenin, yalnız 4'ünü cumhurbaşkanı re'sen atıyor; 1'ini Adalet Akademisi seçiyor; 10'unu ise, alt kademe mahkemelerinin savcıları ve hâkimleri, birinci dereceye yükselmiş 4 bin 500 hâkim ve savcı arasından belirleyecek. Evet HSYK'nın yapısı büyük ölçüde değişiyor ama, siyasi iktidarın bu Kurul'u ele geçirdiğinden söz etmek mümkün değil. Sadece Yüksek Yargı'nın ağırlığının azaldığı söylenebilir. Zaten kıyamet de bu yüzden kopuyor.
HSYK'ya, adli mahkemeler 7 üye, idari mahkemeler ise 3 üye gönderecek. 11 bini aşkın hâkim ve savcı, birinci dereceye yükselmiş 4 bin 500 hâkim ve savcı arasından tercihini kullanacak. Oysa, HSYK'ya sadece Yargıtay ve Danıştay üyeleri seçilebiliyordu. Birinci dereceye ayrılmış olsalar bile, diğer 4 bin 500 hâkim ve savcı dışlanıyordu. Peki Yargıtay ve Danıştay üyelerini kim seçiyordu? Onların atanması da, HSYK'nın yetkisindeydi. İşte şimdi bu kapalı devre, bu imtiyazlı yapı yıkılıyor, kıyamet bundan kopuyor.