CHP ile destekçilerinin ilişkilerine bakıldığında, şöyle bir tablo göze çarpıyor: Ufak bir tenkit kırıntısı dahi, cinlerin tepelerine çıkmasına yol açıyor. Tuhaf bir hazımsızlık söz konusu. Şu "Etro" gömlek meselesini ele alalım. Kurultay'da, Kemal Kılıçdaroğlu'na, niçin spor giyindiği sorulduğunda, "Bu şekilde kendimi halka daha yakın hissediyorum" demişti. Ayrıca, Ecevit kasketini başına geçirerek, bir anda "Halkçı Kemal" oluverdi. Burada kendisinin bir sorumluluğu yok. Herkes bir tarafa çekmeye uğraşıyor; ilk günlerin kargaşası!
Twitter'da, Etro gömlek kavgası çıktı. Bu vesileyle Kılıçdaroğlu taraftarlığının "Kemalperest" bir militanlığa dönüştüğüne de şahit olduk. Mehmet Ali Ilıcak, Kılıçdaroğlu'nun gömleğinin Etro olduğunu fark edince, tweet attı ve işte o twett'ten sonra kıyamet koptu. Hakaretin bini bir para, etrafta uçuştu. Kılıçdaroğlu'nu savunmak için, "Ucuzluktan almıştır", "Sezon sonu satışlardan temin etmiştir" "Outletlerde bulmuştur" diyenler çıktı. Sonunda, Kemal Kılıçdaroğlu, gömleği, esas fiyatını ödeyerek başkalarına aldırdığını açıkladı. İmage Maker'ların kurbanı olmuştu. Derim ki: "Kimseye benzemesin; bırakın kendi gibi kalsın. Kasketle halkçı, gömlekle, halka yakın olunmaz... Bu da ilk ders olsun."