Kıbrıs'ın Türk kesimi, AB üyeliği şansını nasıl kaçırdı? Rumlar, iki toplum arasındaki ihtilâfa rağmen, AB üyesi olmayı nasıl başardı? Ve Türkiye'de bazı güçler, Annan Planı öncesinde ülkemizin içini karıştırmak üzere ne tertipler aldı?
Kısa bir hatırlatma yapmak isteriz:
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs çözüm planını açıklamış, Rum ve Türk temsilcilerini (Tasos Papadopulos ile Rauf Denktaş'ı) planı görüşmek üzere Hollanda'ya, Lahey'e davet etmişti. 2003'te Başbakanlık koltuğunda bulunan Abdullah Gül, Denktaş'ın çözümden yana mesaj vermesini istiyordu. Denktaş, Ankara'ya geldi; Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Gül ve Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile görüştü. Türkiye, Annan Planı'nı kategorik olarak reddetmeyin telkininde bulunmuştu.
Ama, Denktaş, Lahey'e inince, "Buraya Annan Planı'na hayır cevabı vermeye geldim" dedi. Bu tavrında, Ankara'da temas kurduğu bazı askerlerin telkininin olabileceği söylendi. Zira 2004'te, şubat ayında, Denktaş ile Talat New York'a gittiler. New York'ta müzakereler yürürken, Türkiye çok hareketliydi. Ankara Gölbaşı'ndaki askeri tesislerde, üst düzey komutanlardan birkaçı, bazı gazeteciler ve politikacılarla görüşüyordu. New York'ta otel lobisinde ise, Denktaş'ın danışmanı Mümtaz Soysal, "Askerler birazdan bildiri yayınlayacak" diye seviniyordu. Askerler bildiri yayınlamadı. Ama bu tip beyanlar ve Ankara'daki hareketlilik, dirsek temasını açıkça ortaya koyuyordu. Daha sonra ele geçirilen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait günlüklerde de, Annan Planı referanduma sunulmadan önce, askerlerin yoğun bir hazırlık içinde olduğu ortaya çıkmıştı.