Danıştay ve Yargıtay, imtiyazlı konumlarını kaybettikleri için rahatsız. Ama Batı demokrasilerinde de, Yüksek Yargı'dan ziyade HSYK'ya benzer kurumlarda, ilk derece mahkemelerin mensupları temsil ediliyor. Meselâ İtalya' da Kurul 27 kişiden oluşuyor. 16 kişi yargı sınıfından geliyor. Bu 16'nın sadece 2'si Yargıtay üyesi; geri kalanlar ilk derece mahkemelerinde görev yapıyor. Fransa'daki 13 yargı kökenli üyeden biri Danıştay'dan geliyor; 12'si ilk derece mahkemelerinden. Bu da çok doğal. Zira HSYK gibi kurulların, Yargıtay ve Danıştay'da görev yapan hâkim ve savcılara müdahale yetkisi yok. HSYK, alt kademe mahkemelerinde çalışanların atanması, bir yerden diğerine nakledilmesi, terfi etmesi ve denetlenmesinde yetkili.
Hükûmet yargıyı kuşatmıyor. Sadece 12 Eylül'den beri süren ve siyasi iktidarı kuşatan imtiyazlı bir yapı dağıtılıyor. Siyasetin etkisi azaltılırken ağırlık Yüksek Yargı üyelerinden, diğer hâkim ve savcılara geçiyor.