Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

"Emret Komutanım" dönemi bitti

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, zor durumda. Çünkü Türkiye'de, ilk defa darbeye karışan askerler hesap veriyor. Beş bin sayfalık Balyoz Planı'nı, savcılar, TÜBİ- TAK'a ve Emniyet Kriminal'e incelettiler. Islak imzaların gerçek olduğu ve belgelerin 1. Ordu Karargâhı'nın bilgisayarlarından çıktığı anlaşıldı. Bunun ardından tutuklamalar başladı.
İlker Başbuğ, zor durumda; çünkü "cumhuriyeti koruma ve kollama" yetkisine sahip olduğunu sanan ve kendilerini "vasi" durumunda gören askerlerimiz, bugüne kadar karşılaşmadıkları bir muameleye maruz bırakıldı. Bugüne kadar, ya darbe gerçekleşiyor ve kendi hukukunu yaratıyordu; ya da siviller, "emir-komuta zincirinin" bir parçası gibi hareket edip, gelişmeleri görmezden geliyor; hatta verilen talimatı harfiyen yerine getiriyorlardı.
1960'lı yılların sonunda:
- Anayasa değişikliğiyle eski Demokratların siyasete geri dönmesini istemiyoruz.
- Emredersiniz Paşam... Ordumuzun hassasiyetini dikkate alacağız.
1971'de:
- Hükûmet istifa etsin.
- Emredersiniz Paşam... Şapkamızı alıp gidelim. 28 Şubat sürecinde:
- İlköğretim, kesintisiz, 8 yıla çıksın; İmam Hatiplerin orta kısmı kapatılsın. Katsayı uygulaması başlasın. Başörtülü kızlar üniversiteye alınmasın.
- Emredersiniz Paşam... Siyasi hayatıma mal olsa dahi, bunları yapacağım.
İlk defa, 27 Nisan emuhtırasında ezberler bozuldu. Sene 2007:
- Biz sözde değil, özde laik bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün 'Ne mutlu Türk'üm diyene' anlayışına karşı çıkan herkes, Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.
Buna ne cevap vermişti hükûmet?
- Genelkurmay Başkanlığı'nın bildirisi, hükümete karşı bir tutum olarak algılanmıştır. Demokratik bir süreçte bunun düşünülmesi bile yadırgatıcıdır. Genelkurmay, hükûmet emrinde, görevleri Anayasa ile tayin edilmiş bir kurumdur. Genelkurmay Başkanı görev ve yetkilerinden dolayı Başbakan'a karşı sorumludur...
Ve 22 Temmuz 2007'de genel seçimlere gidildi. Yaşar Büyükanıt, emuhtırasının cevabını, sandıkta, halktan aldı. AK Parti'nin oy oranı % 47 ile tavan yaptı.

***

Bu defa, muhtıra verilmedi ama komutanlar, "göstere göstere" Genelkurmay Başkanlığı'nda toplandılar. Cevap gene gecikmedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz bir açıklama yaptı:
- Medyayı, siyasetçilerimizi, bürokrasi de dahil herkesi, yargıyı rahatsız etmemeye, yargının görevini rahatça yapabilmesinin ortamını sağlamaya davet ediyoruz. Hangi toplantı, hangi görüşme, hangi açıklama menfi etki edecekse, bu tarih önünde sorumluluğu da beraberinde getirecektir. Dün yaşananlar, bugün nasıl gündeme gelmişse, bugün yaşananlar da, yarın gene toplumun gündeminde olacaktır. Herkesi anayasa ve yasalardaki yazılı olan kurallara davet ediyor, buna uygun hareket etmesini bekliyoruz.
28 Şubat'taki brifingler dönemi geride kaldı. Hani, Yüksek Yargı üyelerini davet edip, sonra, karşılıklı, hâkimlerle askerlerin birbirini alkışladığı o ayıplı dönem var ya! Anayasa Mahkemesi üyelerine, "brifing" adı altında Refah Partisi'ni kapatmalarının dikte edildiği günlerden söz ediyorum. O dönem bitti. Evvelki gün, orgeneraller uzun uzun toplandılar. Bir iki satırlık açıklama yaptılar: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında ortaya çıkan ciddi durumu değerlendirmek üzere, Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı'nda bir toplantı icra edilmiştir."
Ama, mahkeme, 2'si muvazzaf 4 amiralin yanı sıra, bir emekli tuğgeneral ile 2 emekli albayı aynı gün tutuklayıverdi.
"Emret Komutanım" devri geride kaldı. Hem iktidar, hem de yargı, yetkilerine sahip çıkıyor; vesayete direniyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA