Balyoz Harekâtı'nda "tutuklanacak gazeteciler" arasında ismim çıktıktan sonra, bir psikolojik harekâta maruz kaldım. Kâh twitter'dan, kâh e-mail'den, sözde 12 Eylül'ü destekleyen makalelerimden satırlar gönderilerek, "Ilıcak, eskiden darbeleri desteklerdi. Bugün, AK Parti'ye sahip çıkmak için darbe karşıtı görünüyor" mesajı verilmekte.
Bunun tek bir sebebi var: Darbelere karşı mücadelemizi karalamak. Maalesef, adı "faydalanılacak gazeteciler" içinde geçen Melih Aşık da, böyle bir oyuna gelmiş. Zaten, kişiler, fark edilmeden kullanılıyorlar. Ellerine bazı belgeler tutuşturuluyor; bir karalama kampanyasının parçası haline getiriliyorlar. Aşık'ı, "faydalanılacak gazeteciler" listesinde görünce, onun adına üzülmüştüm. Ama bu son örnek gösterdi ki, "çarpık duruşu(!)" yüzünden o kadro içine dahil edilmiş. Benim bütün yazılarımı inceleyip de mi, "darbeci" yaftasını yapıştırıyor? Eline tutuşturulan o bölümlere dayanıyor sadece. İşte bu yüzden de, psikolojik harekât sırasında TEPE TEPE KULLANIYORLAR.