Poyrazköy iddianamesi dikkatle okunmalı; içinde çok önemli bilgiler veriliyor. Meselâ, gayrimüslimlere yönelik suikastlar ve korkutma eylemleri yapılmasını öngören Kafes Eylem Planı. Levent Bektaş'ta ele geçen DVD ve CD'ler okunur hale getirilerek çözüldü; arşivleme ve sıkıştırma dosyalarına ulaşıldı ve Kafes Eylem Planı ortaya çıktı.
Deniz Kuvvetleri bünyesinde bir cunta yapılanması söz konusu. Kafes Eylem Planı'nın altında, Özel Plan Hücre Lideri Deniz Binbaşı Levent Bektaş'ın imzası var. Bu plana göre, organlar, 1) Danışma Kurulu, 2) Özel Operasyon Komutanlığı, 3) Bölge Komutanlıkları olarak sıralanmış. Danışma Kurulu'nda iki koramiral (Ahmet Feyyaz Öğütçü-Kadir Sağdıç) ve tuğamiralin (Mehmet Fatih Ilğar) isimleri yer alıyor. Özel Operasyon Komutanlığı'nda, Özel Operasyon Gücü Komutanı olarak Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol, Özel Plan Hücre lideri olarak da, Deniz Binbaşı Levent Bektaş'ın isimlerine rastlıyoruz. Ayrıca, Marmara, Ege ve Karadeniz Bölge Komutanlıkları kurulmuş; Marmara Bölge Komutanlığı'nda aşina isimler mevcut: Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe: Marmara Bölge Komutanı; onun altında Birinci Hücre lideri Erme Onat ile Birinci Hücre elemanı Halil Cura. Ege ve Karadeniz Bölge Komutanlıkları da, hücre esasına göre örgütlenmiş. Her hücrenin lideri ve elemanları farklı.

***
Ele geçen bir başka ilgi çekici belge ise, Özel Operasyon Gücü Komutanlığı tarafından hazırlanan, "Durum, Vazife, İcra, İdari, Lojistik ve Komuta Muhabere Notu" adını taşıyor. Bunu da imzalayan kişi, Özel Operasyon Gücü Komutan Vekili sıfatıyla Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe.
Bu belgedeki cümleler insanı dehşete düşürüyor: "Rahip Santoro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink OPERASYONLARI sonrasında, Türkiye'de yaşayan gayrimüslimlerin irticai grupların hedefinde olduğuna dair bir kamuoyu oluşmuş, ancak AKP tarafından, karşıt medyanın da desteğiyle, olayların Ergenekon tarafından düzenlendiği propagandası yapılmıştır. AKP ve yandaşlarının karşı psikolojik harp faaliyetini etkisiz kılmak, gündemi değiştirip, hedef saptırmak, teşkilâtın moralini yükseltmek, kamuoyu desteğini kazanmak için, gayrimüslimler üzerinde korkutucu propaganda icra edilecek ve kara propaganda ile bu faaliyetlerin AKP ve ona destek veren şer odaklarınca icra edilmiş gibi gösterilmesi sağlanacaktır. Duvarlara 'Bu Adalar kimin?', 'Ya öl, ya terk et' gibi sloganlar yazılacak; Agos gazetesi abonelerine, tehdit telefonları edilip, tehdit mesajları gönderilecek; Agos gazetesi civarında ses bombaları patlatılacak; Adalar'a giden vapur seferlerinin bulunduğu iskelelerde, gayrimüslim mezarlıklarında ya da ibadethanelerinde bombalı eylemler düzenlenecek. Gayrimüslim işadamı ve sanatçılar kaçırılarak, ya da onlara ait işyerleri kundaklanarak, olayların, irticacı örgütler tarafından üstlenilmesi temin edilecek. www.tehditaltindayiz. com ve www.agosasahipcikalim. com sitelerinden, AKP, ağır bir biçimde eleştirilecek, AKP'ye aitmiş gibi gösterilen sitelerden de, azınlıklara ait medya siteleri hedef alınacak.
Silâh, malzeme ve teçhizatın bir bölümü Emniyet'in eline geçmekle birlikte, müteakip operasyonlar için elimizde yeterli malzeme mevcuttur."
***
SONUÇ:
"2003 tarihli Balyoz Harekât Planı, doğru mu, değil mi?" diye hâlâ tereddüt edenler, 2009 tarihli Kafes Eylem Planlarını incelesinler. "Camiler bombalanır mı?" diye düşünenler, gayrimüslimlere ait ibadethanelerin bombalanmasının planda yer aldığını gözden kaçırmasınlar.
Ve son sözüm de, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a: Darbe dönemi geride kaldı diyen İlker Başbuğ, 2009 tarihli Kafes Eylem Planı için acaba nasıl bir yorum yapacak?