Mir Dengir Fırat, Ömer Çelik, Zeynep Dağı gibi AK Parti milletvekilleriyle ayaküstü demokratik açılımı konuştum. Fırat, zihniyet değişikliğinin önemini vurguladı. Geçenlerde, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ı televizyonda seyrederken, onun, Kürtçe için "Acemce, Arapça ve Türkçe'den oluşan bir dil" dediğini duymuş. "Oha... diye yerimden fırladım. Hayvanların bile aralarında anlaştığı 30 kelimesi vardır. Özcan, bu kadarını dahi Kürtlere lâyık görmüyor" diye bu aşağılayıcı tavır karşısında uğradığı hayal kırıklığını seslendirdi Fırat.
Dengir Fırat, "zihniyet değişikliği" derken, bu gibi konuşmaların sona ermesi gerektiğini vurguluyor: "Uçağın makineleri çalışıyor, ya kalkacak, ya da pistten çıkacak. Üzerindeki fazla yükleri atması lâzım ki, havalanabilsin. Yük derken, adaletsizliği ve ayırımcı zihniyeti kastediyorum."
Uçak, üzerindeki fazla yükünü atacak mı bilemem ama, Adana milletvekili Ömer Çelik fazla kilolarını atmış. Daha zinde gördüm kendisini. Demokratik açılımda yol haritasını sordum. "Erdoğan da açıkladı" dedi. "Ocak ayına kadar bazı adımlar atılacak. Yasa değişiklikleri için, yılbaşını beklememiz gerekiyor. Daha sonra, gerekirse ve uzlaşma sağlanırsa, anayasa da ele alınacak."
Ömer Çelik, Aralık sonuna kadar yapılacakları bir cümle ile özetledi: "Bir anlamda güven artırıcı önlemler bunlar."
Zeynep Dağı, yanımıza geldi. O da çok formdaydı; zarifti. Ömer Çelik, Zeynep Hanım'ın eşi İhsan Dağı'nın Taraf gazetesine verdiği cevaplarda, "En sevdiğiniz kelime nedir?" sorusuna, "Zeynep" dediğini hatırlattı. Biraz da takıldı: "Zeynep olmasına Zeynep ama, hangi Zeynep..."
Zeynep Dağı, Ömer Çelik'in akademik kuşkusuna gülümsedi, "Hangi irtica, hangi bölücülük, hangi art niyet... Sonu yok hocam..." dedi. Ve ilâve etti: "Turgut Özakman, çılgın Türkler'den söz ediyor. Bence artık, rasyonel Türkler olma zamanı geldi."
Bu arada, "vukuatlı" bir milletvekiline rastladım. Hani, "Atatürk'ün üniformalı fotoğrafı Meclis'ten kaldırılsın" diyen Hüsrev Kutlu'ya. "Baykal, 10 Kasım'ı münasip görmüyor demokratik açılım için. Ben onun, hangi tarihi tercih ettiğini biliyorum" dedi. Hep bir ağızdan sorduk: "Hangi tarih?"
-30 Şubat!!! Yani çıkmaz ayın son çarşambası.